Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FILTERABILITY : English Turkish

n. bir filtreden geçebilir/geçirilebilir olma özelliği

FILTERABLE : English Turkish

adj. bir filtreden geçebilen

FILTERED : English Turkish

adj. filtre edilmiş, süzülmüş

FILTERED CIGARETTE : English Turkish

n. filtreli sigara

FILTERED INFORMATION : English Turkish

filtrelenmiş bilgi, sansürlenmiş bilgi

FILTERED WATER : English Turkish

filtreden geçirilmiş su, arıtılmış su, bir filtreleme işlemi yoluyla temizlenmiş su

FILTERER : English Turkish

n. açıklayan veya aydınlığa kavuşturan kimse, arıtan kimse, arıtıcı, yorumcu

FILTERING : English Turkish

n. süzme

FILTH : English Turkish

n. pislik, kir, açık saçıklık, müstehcen film, ağzı bozukluk

FILTHILY : English Turkish

adv. müthiş, aşırı

FILTHINESS : English Turkish

n. pislik, kirlilik

FILTHY : English Turkish

adj. pis, kirli, açık saçık, müstehcen, iğrenç

FILTHY LUCRE : English Turkish

n. para

FILTHY RICH : English Turkish

pis zengin, parası ile ne yapabileceğini bilemez durumda olan zengin, çok zengin, müstehcen zengin

FILTRABLE : English Turkish

adj. bir filtreden geçebilen

FILTRATE : English Turkish

v. filtreden geçirmek, süzmek, süzülmüş sıvı

FILTRATION : English Turkish

n. süzme

FILTRATION PLANT : English Turkish

filitre fabrikası, arıtma tesisi

FILUM : English Turkish

n. iplik, lif, tel; ipliksi yapıda olan şey

FIMBRIA : English Turkish

n. saçak, püskül (Botanik, Zooloji)

FIMBRIATE : English Turkish

adj. saçaklı, püsküllü (Botanik, Zooloji)

FIMBRIATED : English Turkish

adj. püsküllü [bot.], saçaklı

FIMBRIATION : English Turkish

n. saçak, püskül (Botanik, Zooloji)

FIN : English Turkish

n. yüzgeç, kanat (uçak), palet, beş dolarlık banknot, el

FINABLE : English Turkish

adj. cezalandırılabilir