English
FILM FAN : English Turkish
film hayranı, film seyretmekten gerçekten çok hoşlanan kimse
FILM FESTIVAL : English Turkish
film festivali, filmleri ve filmle ilgili sergilerin gösterildiği program, filmlerin tanıtıldığı veya değerlendirilip ödüllendirildiği şenlik
FILM INDUSTRY : English Turkish
n. sinema endüstrisi, sinema filmleri endüstrisi, filmcilik, sinema dünyası
FILM MAKER : English Turkish
film yapımcısı, sinemacı
FILM NOIR : English Turkish
n. "siyah film", ahlaksız ve suç teşkil eden hareketler vasıtasıyla hayatı küçümseyen bir bakış açısını yücelten loş bir kenar mahalle çevresinde kurgulanan film (Fransızca)
FILM OVER : English Turkish
v. kaplamak (zar vb.), bulanmak
FILM PREVIEW : English Turkish
film fragmanları, bir filmden önceden sahneler gösterme
FILM PRODUCER : English Turkish
film yapımcısı, film yapımını finanse eden ve denetleyen kimse
FILM REEL : English Turkish
n. film makarası
FILM REVIEW : English Turkish
film eleştirisi, sinema filmi kritiği, bir filmin değerlendirilmesi
FILM SHOW : English Turkish
film gösterisi, bir sinema filmi veya filmlerinin gösterimi
FILM STAR : English Turkish
film yıldızı, sinema yıldızı, bir sinema filminde başrol oynayan kimse, popüler film aktörü veya aktristi
FILM STUDIO : English Turkish
film stüdyosu, sinema filmi yapımı için tasarlanmış ve donatılmış bina
FILM THEATER : English Turkish
sinema salonu, sinema sahnesi
FILM-FREAK : English Turkish
sinema filmlerine aşık olan veya çok seven kimse
FILM-MAKERS : English Turkish
film yapımcıları, film yönetmenleri, sinema yapımcıları
FILM-STRIP : English Turkish
kısa film
FILMABLE : English Turkish
adj. filme alınabilir, filme çekilebilir, sinema filmi formatına güzel uyan
FILMDOM : English Turkish
n. film dünyası, sinema dünyası
FILMED : English Turkish
adj. filme alınan, filme kaydedilen; ince bir toz tabakası ile kaplı olan (veya kir, vb.)
FILMGOER : English Turkish
n. sinemalara giden kimse, sinemada film seyretmeye giden kimse
FILMIC : English Turkish
adj. filme ilişkin; bir film veya sinema özelliğinde olan
FILMILY : English Turkish
adv. bulutlu bir şekilde, puslu bir şekilde, sisli bir şekilde, açık olmayan bir tarzda
FILMINESS : English Turkish
n. ince bir tabaka ile kaplı olma özelliği; şeffaflık; bulanıklık, pusluluk, donukluk, loşluk
FILMING : English Turkish
n. çekim
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani