Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FILL CHARACTER : English Turkish

görünmeyen fakat bir teks içindeki bir boşluğu doldurması için kullanılan karakter (Bilgisayar)

FILL IN : English Turkish

n. yerine geçen kinse, vekil

FILL IN : English Turkish

doldurmak, cevap vermek, desteklemek veya bilgi eklemek (forma, müracata)

FILL IT UP, PLEASE : English Turkish

doldurun lütfen

FILL ONE'S SHOES : English Turkish

irinin yerini almak

FILL OUT : English Turkish

doldurmak, cevap vermek (forma, müracata)

FILL OUT A FORM : English Turkish

ir belge veya başvuruyu doldurmak, verilen boşluklara istenen gerekli bilgileri yazmak suretiyle belgede istenen bilgileri sağlamak

FILL SOMEONE'S SHOES : English Turkish

irisinin yerini almak

FILL THE BILL : English Turkish

isteneni yapmak, işi kıvırmak

FILL THE VOID : English Turkish

v. boşluğu doldurmak

FILL UP : English Turkish

ağzına kadar doldurmak, tam doldurmak

FILL WITH WONDER : English Turkish

hayrete düşürmek, şaşırtmak, hayret ettirmek

FILLABLE : English Turkish

adj. doldurulabilir

FILLED : English Turkish

adj. dolu, dolmuş

FILLED A FORM : English Turkish

ir belge veya başvuruyu dolduran, verilen boşluklara istenen gerekli bilgileri yazmak suretiyle belgede istenen bilgileri sağlayan

FILLED HIS HEART WITH JOY : English Turkish

kalbini sevinçle dolduran, onu son derece mutlu yapan

FILLED HIS PIPE : English Turkish

piposunu dolduran, piposunun içine tütün koyan

FILLED IN FOR HIM : English Turkish

onun yerini alan

FILLED OUT A QUESTIONNAIRE : English Turkish

ir anket veya incelemeyi dolduran veya cevaplayan

FILLED TO CAPACITY : English Turkish

tamamen dolu, ağzına kadar dolu

FILLED TO THE BRIM : English Turkish

en tepesine kadar dolu olan, ağzına kadar dolu olan

FILLED UP : English Turkish

adj. doldurulmuş

FILLED WITH : English Turkish

- ile dolu olan,
ile doldurulan

FILLED WITH WATER : English Turkish

adj. su dolu

FILLER : English Turkish

n. doldurucu, astar (boya), geçici önlem, tıkaç, boş zaman dolduracak program