Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FUZE : English Turkish

v. eritmek, yanmak, atmak, birleştirmek, birleşmek

FUZZ : English Turkish

n. hav, ince tüy, kuştüyü, tüy gibi saç, aynasız, polis

FUZZILY : English Turkish

adv. belirsiz bir biçimde, net olmayan bir şekilde; allak bullak

FUZZINESS : English Turkish

n. uçuşma, kabarık olma, belirsizlik

FUZZWORD : English Turkish

n. fuzzword, kasıtlı olarak kafa karıştırıcı veya yanlış olan ifade

FUZZY : English Turkish

adj. kabarık saçlı, ince tüylü, tüy gibi, uçuşan, hayal meyal, belirsiz

FUZZY LOGIC : English Turkish

ulanık mantık, klasik mantığa karşın zaman ve olasılık gibi değişken faktörleri göz önünde bulunduran mantık

FWD. : English Turkish

n. öne, ileriye doğru; ileri; cepheye doğru

FWIW : English Turkish

ne işe yararsa yarasın, (İnternet argosu) nasıl bir yardım sağlayabilirse; değeri ne olursa olsun

FWY. : English Turkish

otoyol, ücretsiz ekspres karayolu

FX : English Turkish

FX, filmde kullanılan görsel aldanma ya da ses algılaması (ya da televizyonda, sahne gösterisinde, vs.)

FYI : English Turkish

Bilginiz için, sadece bilmeniz için, kendi bilginiz için (İnternet kısaltması)

FYKE : English Turkish

n. pinter, balıkçı ağı, çemberi olan uzun torba ağı; torba şeklinde olan balık tuzağı

FYLFOT : English Turkish

n. gamalı haç

FYODOR : English Turkish

n. Fyodor, erkek ismi

FYODOR DOSTOEVSKI : English Turkish

n. Fyodor Dostoevski, (
1881) Rus romancı, "Suç ve Ceza"nın yazarı

FYODOR DOSTOYEVSKY : English Turkish

n. Fyodor Dostoyevsky, (
1881) Rus romancı, "Suç ve Ceza"nın yazarı

FYSIGUNKUS : English Turkish

n. fysigunkus, hiç meraklı olmayan kimse, tamamen meraksız olan kişi

FÀILTE : English Turkish

interj. fàilte, (İrlanda & İskoç dilinde) hoş geldiniz, ziyaretçi veya yeni gelen kimseyi selamlamak için kullanılan ünlem; yeni gelen kimseye yapılan selamlama

G : English Turkish

n. sol [müz.], bin (roma)

G : English Turkish

in dolar

G BRANCH GHQ : English Turkish

G bölümü GHQ, genel kadro bölümü GHQ

G MAN : English Turkish

n. f.b.i. ajanı, federal ajan

G SUIT : English Turkish

G elbisesi, hızlanmanın fizyolojik etkilerini yok etmek için tasarlanmış olan, pilot ve astronotlar tarafından giyilen takım

G TREBLE CLEF : English Turkish

G solanahtarı, müzik sembolü