Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GODLINESS : English Turkish

n. dindarlık, sofuluk

GODLY : English Turkish

adj. dindar, ilahi, sofu

GODMOTHER : English Turkish

n. vaftiz anası

GODPARENT : English Turkish

n. vaftiz ebeveyni

GODS : English Turkish

n. gods, (Resmi olmayan) toplantı salonunun ikinci katı; tiyatroda veya operada zemin seviyesi üzerinde ilk oturma sırasında olan yükseltilmiş balkon; birinci balkon

GODSEND : English Turkish

n. hızır gibi yetişen şey, devlet kuşu, beklenmeyen lütuf, ganimet

GODSHIP : English Turkish

n. tanrılık, kutsallık, tanrı, kutsal olma; tanrı derecesi veya durumu; tanrı, tanrıça; (Mizah) tanrıya benzer kişiye istinaden kullanılan unvan

GODSON : English Turkish

n. vaftiz oğlu

GODSPEED : English Turkish

n. yolun açık olsun, başarı ve bol şans (yolculuk veya yeni girişimde bulunan kimseye sözlenen söz)

GODSQUAD : English Turkish

n. godsquad, üyelerinin diğer insanları kendileri gibi düşünmek için inandırmaya çalışmakta genellikle çok etkili oldukları Hristiyanlığa ait son derece Protestan grup

GODWARD : English Turkish

adv. Tanrıya doğru yönlendirilmiş, Tanrı’ya doğru

GODWARD : English Turkish

adj. Tanrıya yönelmiş olan, Tanrı tarafından yol gösterilen veya Tanrı’ya doğru yönlendirilmiş

GODWIN : English Turkish

n. Godwin, soyadı; erkek adı; Kuzey Karolina'da bir kasaba (ABD); William Godwin (
1836), İngiliz yazar ve siyasal filozof; batı Saksonya Kontu Godwin (1053'te ölen), İngiliz devlet adamı; Harold Godwin (1022?-1066), İngiltere kralı (1066) ve batı Saksonya Kontu Godwin'in oğlu

GODWIT : English Turkish

n. çamur kuşu, uzun gagası ve bacakları olan çamurda yürüyen büyük kuş

GODWOTTERY : English Turkish

n. Godwottery, (Nükteli) yapmacık bir şekilde yazılan eski konuşma ya da yazı, etkilenmiş bir şekilde ayrıntılı konuşma ya da yazı

GODZILLA : English Turkish

n. dev dinozor, 1954'te Japon film stüdyosu tarafından yaratıldığından beri 22'den fazla canavar filminde başrolde oynayan dinozora benzeyen dev yaratık

GOEBBELS : English Turkish

n. Goebbels, Alman soyadı; Joseph Paul Goebbels (
1945), Alman Nazi partisinin propaganda bakanı

GOEDEL : English Turkish

n. Goedel, soyadı; Kurt Goedel (
1978), Çek mantıkçı ve matematikçi

GOER : English Turkish

suff. giden kimse, müdavim, devamlı müşteri

GOER : English Turkish

n. giden kimse

GOERING : English Turkish

n. Goering, soyadı; Hermann Wilhem Goering (
1946), II. Dünya Savaşı sırasında Nazi partisi lideri ve askeri feldmareşal

GOES MAD : English Turkish

deliriyor, çılgına dönüyor, çıldırıyor, aklını kaçırıyor

GOES TOO FAR : English Turkish

fazla ileri gidiyor, aşırıya kaçıyor, fazla yapıyor, "sınırı aşıyor"

GOES WITH : English Turkish

-e yakışıyor,
e uyuyor, için uygun, birbirine uyuyor (renkler, tatlar, vs.)

GOETH : English Turkish

n. Goeth, soyadı (Göth isminin bir şekli); Amon Leopold Goeth [Göth] (
1946, Viyana, Avusturya'da doğan), Nazi Plaszow toplama kampının komutan subayı olan SS baş komiseri (
1944)