English
HALF-TRACK : English Turkish
yarı paletli, askeri araç, paletler üzerinde hareket eden araç
HALF-TRACKED VEHICLE : English Turkish
yarı paletli taşıt, tekerlek ve metal zincirler üzerinde hareket eden araç
HALF-WAY : English Turkish
yarı yol, yol ortası, mesafenin yarısında veya yarısına kadar, ortada; kısmi
HALF-YEAR : English Turkish
yarıyıl, altı ay, yılın yarısı; yılda iki defa olan, yarım yıllık, her altı ay
HALFBACK : English Turkish
n. hafbek, oyuncuların ön çizgisinin arkasında yer alan oyuncu (Futbol)
HALFBLOOD : English Turkish
n. sadece anneden olan akrabalık, sadece babadan olan kan bağı, melez
HALFBLOODED : English Turkish
adj. melez
HALFHEARTED : English Turkish
adj. isteksiz, gönülsüz, gevşek, gayretsiz
HALFHEARTEDLY : English Turkish
adv. gönülsüzce, isteksizce, gayretsiz olarak
HALFHEARTEDNESS : English Turkish
n. isteksizlik, aldırışsızlık, hevessizlik, ilgisizlik
HALFLING : English Turkish
n. Halfling, cüce, hobit, J.R.Tolkien'in romanlarında bir karakter
HALFPENNY : English Turkish
n. yarım peni
HALFPENNYWORTH : English Turkish
adv. yarım peniye eşdeğer, aşırı küçük miktar değerinde, yarım peni değerinde
HALFPENNYWORTH : English Turkish
n. yarım peni, yarım peni ile satın alınabilen miktar; aşırı küçük miktar
HALFPIPE : English Turkish
n. yarı pipo şekilli yapı, serbest kar kayağı ve kaykay için kullanılan U-şeklinde bir yapı (piponun alt yarısı gibi)
HALFSEAS OVER : English Turkish
adj. çakırkeyif
HALFTONE : English Turkish
n. yarım ton
HALFTONE IMAGE : English Turkish
yarı ton resim, ara tonları farklı yoğunlukta değişen noktalar ile yansıtılan görüntü
HALFTONING : English Turkish
n. yarı tonlama, bir dizi nokta şeklinde sürekli tonlu görüntü çoğaltma (gazete baskısı gibi – koyu tonlar daha büyük ve daha yoğun noktalar ile basılır – daha açık tonlar daha küçük ve aralı mesafede olan noktalarla basılır)
HALFWAY : English Turkish
adv. yarı yolda, yarı mesafede, orta noktaya doğru
HALFWAY : English Turkish
adj. yarı yolda bulunan, yolun ortasında yer alan, ortada yer alan
HALFWAY HOUSE : English Turkish
n. ikisinin ortası, uzlaşma; eski mahkumlar veya akıl hastaları veya uyuşturucu bağımlıları için rehabilitasyon merkezi; yolculuğun ortasında han veya dinlenme yeri; başarıya giden yolun yarısı
HALFWIT : English Turkish
n. (Argo) salak, aptal
HALHOUL : English Turkish
n. Halfling, Hebron'un kuzeyinde bulunan Arap yerleşim yeri (İsrail)
HALIBUT : English Turkish
n. kalkana benzer yassı balık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani