Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HITTING THE BULL'S EYE : English Turkish

hedefi tam ortasından vurma, hedefi on ikiden vurma, hedefin merkezini vurma

HITTING THE TARGET : English Turkish

hedefi vurma, hedefi tam ortasından vurma, hedefi on ikiden vurma; amaçlananı elde etme, amacına ulaşma

HITTITE : English Turkish

n. Hitit, eti

HITTITE : English Turkish

adj. Hitit'lere ait, Eti'lere ait

HIV : English Turkish

HIV, insan immünyetmezlik virüsü, vücut sıvıları ile bulaşan bağışıklık sistemini zayıflatan ve AIDS'e neden olan virüs (bağışıklık sisteminde bozulma ile tanımlanan tedavisi olmayan hastalık)

HIVE : English Turkish

n. arı kovanı, kovan, arı kovanı gibi yer, topluluk, kalabalık

HIVE : English Turkish

v. kovana koymak, kovanda toplamak, toplamak, istiflemek, kovana girmek, toplu olarak yaşamak

HIVE OFF : English Turkish

topluluktan ayırmak, ayırmak, ayrılmak, ayrı olmak, ortadan kaybolmak, sırra kadem basmak

HIVE UP : English Turkish

v. toplamak, istiflemek

HIVER : English Turkish

n. arı kovancısı, arı kovanından arı toplayan kimse (bal yapmak amacıyla)

HIVES : English Turkish

n. kurdeşen, ürtiker

HIYA : English Turkish

interj. (Argo) hey, hey sen, selam, merhaba (selamlamada kullanılır)

HIZBOLLAH : English Turkish

n. Hizbullah, Hizbullah, Lübnan'da bulunan ekstremist Şii Müslüman örgütü

HIZBULLAH : English Turkish

n. Hizbullah, Hizbollah, Lübnan'da bulunan ekstremist Şii Müslüman örgütü

HL : English Turkish

"hectoliter (hektolitre)", hektolitre, yüz litre, 100 litreye eşit olan kapasite ölçü birimi

HLL : English Turkish

yüksek düzeyli dil, (Bilgisayar) açıklamaların insan diline benzer net bir dille yazılmış olduğu programlama dili (ve daha sonra bilgisayar diline çevrilmiştir)

HLR : English Turkish

sabit abone kütüğü, belirli bir hizmet için abone olan müşteriler hakkında bilgi içeren veri tabanı (adres, satın alma geçmişi, vs. dahil eden)

HM : English Turkish

"hectometer (hektometre)", hektometre, yüz metre, 100 metreye eşit olan uzunluk ölçü birimi

HMA : English Turkish

üst bellek alanı, DOS ile çalışan bilgisayarların temel hafızalarını genişletmek için kullanılan 1 megabayttan daha fazla genişletilmiş olan ilk 64k belleği

HMB : English Turkish

yüksek bellek bloğu, DOS ile çalışan bilgisayarların temel hafızalarını genişletmek için kullanılan 1 megabayttan daha fazla genişletilmiş olan ilk 64k belleğinin bir parçası

HMMWV : English Turkish

n. yüksek performanslı çok amaçlı araç, askeri kullanımlar için cipin yerine geçen çok amaçlı araç ticari markası ismi

HMO : English Turkish

Sağlık Hizmetleri veren Kuruluş, aylık ücret ödeyerek tıbbi ve sağlık klinik hizmeti alınan sağlık hizmeti, Amerika Birleşik Devletleri'nin birçok yerinde kullanılan sağlık sigortası planı

HMO REFORM : English Turkish

sağlık hizmetleri reformu, Amerika Birleşik Devletleri'nde sağlık sigortası endüstrisini düzenleyen kanunların kabul edilmesi ve/veya değiştirilmesi

HMONG : English Turkish

n. Hmong, Miao, güney Çin dağlarında ve Laos, Vietnam ve Tayland'a yakın bölgelerde yaşayan bir halkın üyesi

HMONG : English Turkish

n. Hmong, Miao, Hmong halkının dili