English
HOAX : English Turkish
n. muziplik, sazanlama, oyun, işletme, kafese koyma
HOAX : English Turkish
v. işletmek, oyun etmek, sazanlamak
HOAXER : English Turkish
n. oyuncu, muzip
HOB : English Turkish
n. ocak ızgarası, gulyabani, cin, öcü, freze bıçağı, iri başlı çivi, kalıp makinesi
HOBBES : English Turkish
n. Hobbes, soyadı; Thomas Hobbes (
1679), İngiliz filozof ve yazar, "Leviathan"ın yazarı
HOBBESIAN : English Turkish
n. Hobbes destekçisi, Thomas Hobbes felsefesi taraftarı
HOBBING MACHINE : English Turkish
n. kalıp makinesi
HOBBISM : English Turkish
n. Hobbesçuluk, Thomas Hobbes tarafından yaratılmış olan yönetim teorisi
HOBBIT : English Turkish
n. Hobbit, roman yazarı J.R.R. Tolkien tarafından yaratılan cüce benzeri tüylü ayaklı hayali karakter
HOBBLE : English Turkish
v. topallamak, aksamak, duraksamak, kösteklemek, engellemek, ayaklarını birbirine bağlamak (at)
HOBBLE : English Turkish
n. topallama, aksama, duraksama, ayak bağı, engel, zorluk, köstek
HOBBLE SKIRT : English Turkish
n. altı dar etek
HOBBLE THE GOVERNMENT : English Turkish
hükümeti aksatmak, hükümeti tökezletmek, hükümete köstek olmak, hükümetin işlemesini engellemek
HOBBLEDEHOY : English Turkish
n. sarsak ve sakar genç, gelişme çağındaki beceriksiz genç, elini kolunu nereye koyacağını bilemeyen genç
HOBBLER : English Turkish
n. topal, topallayan, topallayarak yürüyen
HOBBY : English Turkish
n. hobi, merak, özel zevk, delice doğan
HOBBYHORSE : English Turkish
n. at başlı değnek, oyuncak at, atlıkarınca atı, dönüp dolaşıp gelinen konu, sabit fikir, takıntı
HOBBYIST : English Turkish
n. hobi olarak yapan kimse, amatör, hobilerine zaman ayıran kimse
HOBGOBLIN : English Turkish
n. şakacı peri, muzip peri, cin
HOBIE : English Turkish
n. Hobie, erkek ismi; Hobie Cat şirketi tarafından üretilen yelkenli tekne ve gemicilik aksesuarları ticari markası
HOBNAIL : English Turkish
n. iri başlı çivi, kabara
HOBNAIL LIVER : English Turkish
n. sirozlu karaciğer
HOBNAILED : English Turkish
adj. iri başlı çivi ile çakılmış, kaba, koca kafalı, yontulmamış
HOBNAILED BOOT : English Turkish
kocabaşlı çivili ayakkabı, koruma amacıyla tabanına iri başlı çiviler çakılmış ayakkabı
HOBNAILED LIVER : English Turkish
n. sirozlu karaciğer
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani