Multilingual Turkish Dictionary English

LOGOGRAPH : English Turkish

n. bir sözcüğü temsil eden sembol (“ve” yerine "&" gibi)

LOGOMACHY : English Turkish

n. sözcük oluşturma oyunu; sadece sözlü olarak tartışma, kelimelerle ilgili çekişme; önemsiz sözcük savaşı

LOGON : English Turkish

n. sisteme giriş yapma, bilgisayara bağlanma, bir bilgisayar sistemi veya çevre aygıtı ile bağlantı kurma işlemi (genellikle şifre, tarih, kimlik numarası, vs. girerek)

LOGOPAEDICS : English Turkish

n. logopedi, konuşma kusurları bilimi ve tedavisi (Tıp)

LOGOPEDIA : English Turkish

n. logopedi, konuşma kusurları bilimi ve tedavisi (Tıp)

LOGOPEDICS : English Turkish

n. logopedi, konuşma kusurları bilimi ve tedavisi (Tıp)

LOGORRHEA : English Turkish

n. logore, aşırı derecede konuşkanlık (bazı zihinsel hastalıklar belirtisi); söz uzunluğu, laf kalabalığı, sözü çok fazla uzatma

LOGORRHEIC : English Turkish

adj. logore rahatsızlığı olan (aşırı derecede konuşkanlık)

LOGOS : English Turkish

n. aklın hükmedici ilkesi (Yunan Felsefesi); Tanrı’nın sözü (Musevilik); İsa şekline girmiş olan Tanrı’nın sözü (Hristiyanlık)

LOGOTYPE : English Turkish

n. logo, işaret, ticari ad

LOGOUT : English Turkish

n. oturumu kapatma, bir uygulamadan çıkma, bir program veya bilgisayar ile bağlantıyı kesme, bir ağ ile bağlantıyı kesme (Bilgisayar)

LOGROLL : English Turkish

v. arka çıkmak, desteklemek, birbirini desteklemek

LOGROLLING : English Turkish

n. arka çıkma, destekleme, birbirini destekleme

LOGUDORESE : English Turkish

n. Sardu logudorese, Sardunya dili diyalekti

LOGWOOD : English Turkish

n. bakkam ağacı, çeşitli boyalar ve vernikler üretiminde kullanılmak üzere kristalimsi madde edilen baklagillere ait ağaç

LOGY : English Turkish

adj. mahmur, uyuşuk, coşkulu olmayan, canlılığı olmayan

LOIASIS : English Turkish

n. loa loa iplik kurdunun neden olduğu parazitik iltihaplanma (Tıp)

LOIN : English Turkish

n. bel, fileto

LOINCLOTH : English Turkish

n. peştamâl

LOINS : English Turkish

n. bel, rahim, nesil, kuşak

LOIR : English Turkish

n. Avrupa’ya özgü büyük fındık faresi

LOIRE : English Turkish

n. Loire Nehri, Fransa'da bulunan en uzun nehir

LOIRET : English Turkish

n. Orta Fransa'da bulunan geniş idari bölge

LOIS : English Turkish

n. bir bayan ismi

LOITER : English Turkish

v. sürtmek, oyalanmak, sallanmak