English
INFOMEDIARY : English Turkish
n. diğer şirketler adına potansiyel müşterilere tüketici bilgisi sağlayarak bir takas odası görevi gören web sitesi (İnternet)
INFOMERCIAL : English Turkish
n. belirli bir ürünün reklamını yaparken o ürünle ilgili kullanışlı bilgiler veya ipuçları veren televizyon veya radyo reklamı
INFOPIKE : English Turkish
n. bilgi süper otobanı, bilgi otobanı (internet için kullanılan takma ad)
INFORM : English Turkish
v. bildirmek, bilgi vermek, haber vermek, haberdar etmek, ihbar etmek
INFORM A PERSON OF : English Turkish
ir kimseyi bilgilendirmek, bir kimseye bilgi vermek, bir kimseye söylemek
INFORM AGAINS : English Turkish
v. gammazlamak
INFORM AGAINST : English Turkish
v. ihbar etmek, şikâyet etmek
INFORM BEFOREHAND : English Turkish
v. önceden bildirmek, önceden bilgi vermek, önceden söylemek
INFORM ONESELF OF SMTH : English Turkish
v. haberdar olmak, öğrenmek
INFORMAL : English Turkish
adj. resmi olmayan, teklifsiz, formaliteye uygun olmayan, kanunen geçersiz, laubali
INFORMAL DRESS : English Turkish
gayriresmî giyecek, günlük giysi, günlük hayatta giyilen elbise
INFORMAL VISIT : English Turkish
n. gayriresmî ziyaret, resmî olmayan ziyaret
INFORMALITY : English Turkish
n. teklifsizlik, formaliteye uymama, geçersizlik
INFORMALLY : English Turkish
adv. gayriresmî bir şekilde, resmî olmayan bir şekilde, törensiz, tören olmadan
INFORMANT : English Turkish
n. bilgi veren kimse, muhbir, haber kaynağı, ispiyoncu, ihbarcı
INFORMATICIAN : English Turkish
n. bilişimde becerikli kimse, bilişim konusunda bilgi sahibi kimse, bilgisayar ilminde bilgili kimse
INFORMATICS : English Turkish
n. bilişim, bilgisayar ilmi, bilgi işleme bilimi
INFORMATION : English Turkish
n. bilgi, haber, istihbarat, danışma, enformasyon, bilgi edinme, bildirme, iddia, malumat, şikâyet
INFORMATION BANKS : English Turkish
ilgi bankaları, veri depolama merkezleri
INFORMATION BOOTH : English Turkish
danışma yeri, müracaat, bilgi edinme yeri, seyahat edenlere turistlere ve ziyaretçilere kullanışlı bilgiler sağlayan ve açık bir kamusal alandan bulunan stant
INFORMATION BUREAU : English Turkish
danışma bürosu
INFORMATION CENTER : English Turkish
ilgi merkezi, yön konusunda ve diğer konularda bilgiler sağlayan istasyon veya yer
INFORMATION COEFFICIENT : English Turkish
ilgi katsayısı, (Ekonomi) tahmin edilen hisse senedi getirisi ile gerçekleşen hisse senedi getirisi arasındaki ilişki (bir finansal danışman veya analistin beceri ve güvenilirliğini ölçmek amacıyla kullanılır)
INFORMATION COMPRESSION : English Turkish
ilgi sıkıştırma, bilgisayara konulmuş bilginin azaltılması
INFORMATION COST : English Turkish
ilgi maliyeti, bilgi araştırma muhafaza etme ve analiz etmenin fiyatı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani