Multilingual Turkish Dictionary

English

English
INGERENCE : English Turkish

n. karışma, müdahale; ihlal, gasp, zorla girme

INGEST : English Turkish

v. mideye indirmek, yemek, yutmak

INGESTA : English Turkish

n. yenmiş, mideye indirilmiş, yutulmuş, içe çekilmiş, vücuda alınmış (özellikle yemek)

INGESTANT : English Turkish

n. yenmiş madde, mideye indirilmiş madde, yutulmuş madde, içe çekilmiş madde, vücuda alınmış madde, ağız yoluyla alınmış madde

INGESTIBLE : English Turkish

adj. yenebilir, mideye indirilebilir, yutulabilir, içe çekilebilir, vücuda alınabilir, ağız yoluyla alınabilir (örneğin yemek)

INGESTION : English Turkish

n. mideye indirme, yeme

INGESTIVE : English Turkish

adj. besin alma işlevi olan

INGLE : English Turkish

n. ocak ateşi

INGLENOOK : English Turkish

n. ocak başı

INGLORIOUS : English Turkish

adj. şerefsiz, utanç verici, yüz kızartıcı, ayıp, tanınmamış, belirsiz

INGLORIOUSLY : English Turkish

adv. şerefsizce

INGLUVIES : English Turkish

n. işkembe; kuş kursağı

INGMAR : English Turkish

n. Ingmar, erkek ismi

INGMAR BERGMAN : English Turkish

Ingmar Bergman, (1918 doğumlu) İsveçli sinema ve tiyatro oyuncusu

INGOING : English Turkish

adj. içeriye giren, yeni

INGOING : English Turkish

n. hava parası, yeni gelenin demirbaşlar için ödediği para

INGOT : English Turkish

n. külçe, tomruk, kütük

INGOT IRON : English Turkish

n. külçe demir, dökme demir

INGOT OF GOLD : English Turkish

n. külçe altın

INGOT OF STEEL : English Turkish

n. akma çelik

INGRAFT : English Turkish

v. dikmek, aşılamak, yerleştirmek, sokmak

INGRAFTED : English Turkish

adj. aşılanmış, aşılı, içine sokulmuş, içine yerleştirilmiş (çubuk veya dal gibi); nakledilmiş, birleştirilmiş, içine alınmış (ingraft olarak da yazılır)

INGRAFTING : English Turkish

n. aşılama, içine sokma, içine yerleştirme, propagasyon (üreme) amacıyla bir dalın bir ağaçtan başka bir ağaca nakledilmesi; nakletme, birleştirme, içine alma (engrafting olarak da yazılır)

INGRAIN : English Turkish

v. ham iken boyamak, içine işletmek, kökleştirmek

INGRAINED : English Turkish

adj. kökleşmiş, içine işlemiş, yerleşmiş, sabitleşmiş, azılı, tam