Multilingual Turkish Dictionary

English

English
JEZREEL : English Turkish

n. Jezreel, Jezreel vadisi, Esdraelon, kuzey İsrail'de Celile ve Samaria tepeleri arasında bulunan vadi

JEZREELITE : English Turkish

n. Jezreel Vadisi’nde oturan veya yerli kimse (İsrail)

JEZZINE : English Turkish

n. Jezzine, güney Lübnan'da bir yerleşim yeri

JFJ : English Turkish

çok sevinmek, heyecanlı olmak, sevinçten aşağı ve yukarı zıplamak (İnternet Argosu)

JFK : English Turkish

John Fitzgerald Kennedy, (
1963), Amerika Birleşik Devletleri’nin 35'inci cumhurbaşkanı (
1963), birçok II.Dünya Savaşı sonrası ekonomik ve sosyal reformlar kurucusu, Domuzlar Körfezi Çıkarması'na nihai onayı veren cumhurbaşkanı (Küba'da), 22 Kasım 1963'te Dallas'ta (Teksas) suikaste uğramıştır

JHERI CURL : English Turkish

permalı “ıslak görünümlü” saç stili (çoğunlukla Afro-Amerikalılar arasında popüler olan)

JHUGGI : English Turkish

n. Hindistan’da gecekondu evi, Hindistan’da fakir mahallede bulunan ev

JIAO : English Turkish

n. Çin’de alt para birimi (10 jiao bir yuana eşittir)

JIB : English Turkish

n. flok yelkeni, vinç kolu

JIB : English Turkish

v. ayak diremek, inatla geri geri gitmek, direnmek, istememek

JIB AT DOING : English Turkish

v. yapmak istememek, direnmek

JIB BOOM : English Turkish

civadra, flok sereni

JIB SAIL : English Turkish

flok yelkeni (gemi)

JIBBA : English Turkish

n. Müslüman ülkelerinde erkekler tarafından giyilen uzun yakasız manto

JIBBER : English Turkish

n. (English) inatla geri geri giden at

JIBBOOM : English Turkish

n. cıvadra ucuna takılı olan direk (Denizcilik)

JIBE : English Turkish

v. alay etmek, dalga geçmek, dokundurmak, taş atmak, yelkenleri sallanmak, yelkenleri savurmak, birbirine uymak, uyuşmak

JIBE : English Turkish

n. alay, dalga geçme, taş

JIBOUTI : English Turkish

n. Cibuti, Cibuti Cumhuriyeti, doğu Afrika'da bir cumhuriyet; bu cumhuriyetin başkenti

JIBUTIAN : English Turkish

n. Cibutili, Cibuti yerlisi ya da vatandaşı

JIC : English Turkish

her ihtimale karşı, olur da..., ne olur ne olmaz (İnternet)

JIDDA : English Turkish

n. Jidda, Jedda, Jiddah, Suudi Arabistan'da Kızıl Denizi'nde bulunan liman şehri (Mekke'ye yakın)

JIDDAH : English Turkish

n. Jiddah, Jedda, Jidda, Suudi Arabistan'da Kızıl Denizi'nde bulunan liman şehri (Mekke'ye yakın)

JIFF : English Turkish

n. an, lahza

JIFFY : English Turkish

n. an, lahza