Multilingual Turkish Dictionary

English

English
KEEP AN OPEN MIND : English Turkish

açık görüşlü olmak, yeni fikirlere açık olmak

KEEP APART : English Turkish

ayırmak, uzak tutmak

KEEP AT : English Turkish

devam etmek, bırakmamak

KEEP AT A DISTANCE : English Turkish

mesafeli davranmak, mesafeyi korumak,
den uzak durmak; birinin
den uzak durmasına neden olmak

KEEP AT A SIMMER : English Turkish

v. kaynatmak, yavaş yavaş kaynatmak

KEEP AT ARM'S LENGTH : English Turkish

soğuk davranmak, mesafeli davranmak, yakınlaşmaktan kaçınmak

KEEP AT BAY : English Turkish

uzak tutmak

KEEP AT IT : English Turkish

işine devam etmek, görevden vazgeçmemek, üzerinde çalışmaya devam etmek

KEEP AT SMB : English Turkish

v. bırakmamak, vazgeçmemek

KEEP AWAY : English Turkish

uzak durmak, yaklaşmamak, sokulmamak, uzak tutmak

KEEP AWAY FROM : English Turkish

yaklaşmamak, uzak durmak, yaklaştırmamak

KEEP BACK : English Turkish

gizlemek, tutmak, biriktirmek, saklamak, söylememek, geciktirmek, önlemek, barındırmak, geride kalmak, arka plânda kalmak

KEEP BODY AND SOUL TOGETHER : English Turkish

kıt kanaat geçinmek, iyi düşünmek ve borcunu ödeyebilecek durumda olmak, yemek ve giyim için yetecek kadar kazanmak

KEEP BOOKS : English Turkish

defter tutmak

KEEP CALM : English Turkish

v. kendini tutmak

KEEP CAVE : English Turkish

v. gözetlemek, nöbet tutmak

KEEP CLEAR OF : English Turkish

çekinmek, sakınmak, kaçınmak

KEEP CLOSE : English Turkish

yakın durmak

KEEP COLD : English Turkish

v. soğuk tutmak, serin kalmak, soğukkanlı kalmak

KEEP COMPANY : English Turkish

eşlik etmek, flört etmek, ile çıkmak; ile zaman geçirmek

KEEP COMPANY WITH : English Turkish

v. çıkmak, birlikte takılmak, flört etmek

KEEP CONTROL OF : English Turkish

v. elinde tutmak

KEEP COOL : English Turkish

sakin olmak

KEEP CURRENT : English Turkish

son gelişmeleri takip etmek, güncel kalmak, son gelişmelerden haberdar olmak

KEEP DARK : English Turkish

gizli tutmak