English
KICKBOXING : English Turkish
n. kik boks, boksörlerin çıplak ayakla vurmalarına izin verilen dövüş sporu türü, yarışmacının rakibini yumruklayarak ve tekmeleyerek yenmeye çalıştığı spor
KICKDOWN : English Turkish
n. marşa basıp çalıştırma
KICKED FROM THE CORNER : English Turkish
köşeden vurdu, oyun sahasının köşelerinden birinden vuruş yaptı (Futbol)
KICKED HIM IN THE GROIN : English Turkish
kasıklarından vurdu, taşaklarına vurdu, belden aşağısını vurdu, onu en çok acıdığı yerinden vurdu, erkek cinsel organına vurdu
KICKED THE BUCKET : English Turkish
v. tahtalı köye gitti, öldü, ahirete gitti (Resmi olmayan)
KICKER : English Turkish
n. golcü, çifte atan at, şikâyetçi, mızmız
KICKFLIP : English Turkish
n. (Kaykay) dönüş vuruşu, kaykaycının ayağının ucu ile kaykayına vurarark havadayken altındaki kaykayı 360 derece döndürmesi şeklinde icra edilen kaykayın temel hünerlerinden en zoru
KICKING : English Turkish
n. tepme
KICKING OFF A HABIT : English Turkish
ir alışkanlıktan vazgeçmek, her zaman yaptığı şeyleri bırakmak, bir alışkanlıktan kurtulmak
KICKOFF : English Turkish
n. başlama vuruşu, başlama
KICKS : English Turkish
n. keyif, zevk, tatmin (Argo)
KICKSHAW : English Turkish
n. çerez, küçük biblo
KICKSTAND : English Turkish
n. bisiklet veya motosiklet çatalı, bisikleti veya motosikleti destekleyen metal çubuk
KICKUP : English Turkish
n. kargaşa, karışıklık, telaş, gürültü (Argo)
KID : English Turkish
n. çocuk, ufaklık, küçük, oğlak, oğlak derisi
KID : English Turkish
v. şaka yapmak, dalga geçmek, işletmek, takılmak, kandırmak, yavrulamak (keçi)
KID GLOVE : English Turkish
oğlak derisi eldiven, yumuşaklık, kibarlık
KIDD : English Turkish
n. bir soyadı; William Kidd (
1701), korsanlıkla suçlanarak idam edilen ve "Kaptan Kidd" olarak tanınan İskoç denizci ve korsan
KIDDER : English Turkish
n. şakacı kimse, maskara; alaycı kimse, dalga geçen kimse
KIDDERMINSTER : English Turkish
n. Worcestershire'da bir kasaba (İngiltere)
KIDDERMINSTER : English Turkish
n. ilk olarak Kidderminster’de üretilen dokunmadan boyanmış olan halı
KIDDERMINSTER CARPET : English Turkish
n. dokunmadan boyanmış halı, ilk olarak Kidderminster’de üretilen dokunmadan boyanmış olan halı
KIDDIE : English Turkish
n. ufaklık, çocuk, küçük çocuk (Argo)
KIDDING : English Turkish
n. dalga geçme
KIDDINGLY : English Turkish
adv. dalga geçerek, şakadan, gırgırına, takılarak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani