Multilingual Turkish Dictionary

English

English
KILOMETER PER HOUR : English Turkish

kilometre/saat, bir saatte geçilen kilometre sayısını belirten hız ölçme birimi

KILOMETERS PER HOUR : English Turkish

kilometre bölü saat, bir saatte geçilen kilometre sayısını belirten hız ölçme birimi

KILOMETRAGE : English Turkish

n. belli bir zaman dilimi içinde yol alınan kilometre sayısı, aba ile geçilen kilometre sayısı

KILOMETRE : English Turkish

n. kilometre

KILOMETRIC : English Turkish

adj. kilometre esasına göre

KILOTON : English Turkish

n. kiloton, 1000 tona eşit olan ağırlık birimi

KILOVOLT : English Turkish

n. kilovolt, bin volta eşit olan elektromotor kuvvet birimi (Elektrik)

KILOWATT : English Turkish

n. kilovat

KILOWATT HOUR : English Turkish

kilovat saat

KILROY WAS HERE : English Turkish

"Kilroy buradaydı", ABD ordu birimlerinin orada olduklarını veya oradan geçtiklerini göstermek için kullandıkları grafiti (duvar yazısı)

KILT : English Turkish

n. İskoç eteği

KILT : English Turkish

v. pli yapmak

KILTED : English Turkish

adj. plili, İskoç etekli

KILTER : English Turkish

n. çalışır durumda olma, iyi durum

KILTIE : English Turkish

n. İskoç eteği giyen kişi (British); yama üzerinde sallanan püsküllü dili ve bağcıkların tümünü veya bir kısmını kaplayan spor ayakkabı; bu ayakkabının püsküllü dili

KILTING : English Turkish

n. pli yapma, katlama ve pli yapma (kumaş, vs.)

KIM : English Turkish

n. bir bayan ismi; bir soyadı (Korece)

KIM BASINGER : English Turkish

(1953 doğumlu) Amerikan sinema yıldızı ve eski manken, "Los Angeles Sırları" adlı filmdeki rolü ile en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında 1997 Akademi Ödülü sahibi

KIMBERLY : English Turkish

n. bir bayan ismi; bir soyadı; Idaho eyaletinde bir şehir (ABD); ABD'de bazı kasabaların ismi

KIMCHEE : English Turkish

n. turşu haline getirilmiş sebzeler (geleneksel Kore yemeği)

KIMCHI : English Turkish

n. bir soyadı; İspanya ve Fransa'da yaşamış dilbilgisi uzmanı ve alimi Yahudilerin soyadı (ayrıca Kimhi)

KIMCHI : English Turkish

n. turşu haline getirilmiş sebzeler (geleneksel Kore yemeği)

KIMONO : English Turkish

n. kimono

KIN : English Turkish

n. akraba, hısım, soydaş, aile

KINAESTHEIC : English Turkish

adj. devinduyumsal, devinduyuma ait veya ilgili, hareket duyusuna ait veya ilgili olan