English
KINAESTHESIA : English Turkish
n. devinduyum, hareketi hissetme yeteneği, hareket duyusu (kaslarda, kirişlerde, vs.)
KINAESTHESIS : English Turkish
n. devinduyum, hareketi hissetme yeteneği, hareket duyusu (kaslarda, kirişlerde, vs.)
KINAESTHETIC : English Turkish
adj. devinduyumsal, devinduyuma ait veya ilgili, hareket duyusuna ait veya ilgili olan
KINAESTHETICALLY : English Turkish
adv. devinduyumsal olarak, devinduyumsal bir şekilde, devinduyum aracılığı ile
KINASE : English Turkish
n. kinaz, donörden alıcıya fosfat grubu transferini katalize eden birkaç enzimden herhangi biri (Biyokimya)
KINCHIN : English Turkish
n. (İngiliz Argosu) çocuk
KINCOB : English Turkish
n. altın veya gümüş iplikle süslenmiş ipek simli Hindistan kumaşı
KIND : English Turkish
n. çeşit, tür, cins, nitelik, aynı şekil, aşai rabbani ayinindeki ekmek veya su
KIND : English Turkish
adj. iyi, yardımsever, iyiliksever, müşfik, nazik, iyi kâlpli, hoş, yumuşak başlı
KIND FACE : English Turkish
sevecen yüz ifadesi, dostça ifadesi olan yüz, yumuşak ifadesi olan yüz
KIND HEARTED : English Turkish
iyi yürekli, iyi kâlpli
KIND OF : English Turkish
adv. gibi, benzeri, az çok
KIND REGARDS : English Turkish
saygılarımla, en içten dileklerimle, dostça selamlar
KIND SOUL : English Turkish
yardımsever kimse, dostça davranan ve düşünceli kimse
KIND-HEARTED : English Turkish
iyi kalpli, düşünceli, saygılı, içten
KINDA : English Turkish
adv. bir tür, bir dereceye kadar, bir parça, az çok (argo)
KINDERGARTEN : English Turkish
n. kreş, çocuk yuvası, anaokulu
KINDERGARTEN TEACHER : English Turkish
anaokulu öğretmeni, 4 ve 6 yaş grubu arası çocuklara eğitim veren kimse
KINDERGARTENER : English Turkish
n. anaokuluna giden çocuk; anaokulu öğretmeni
KINDERGARTNER : English Turkish
n. anaokuluna giden çocuk; anaokulu öğretmeni
KINDERHOOK : English Turkish
n. Birleşik Devletler'de bazı bölgelerin adı
KINDHEARTED : English Turkish
adj. iyi huylu, iyi kalpli, sevgi dolu, iyiliksever, şefkatli
KINDHEARTEDLY : English Turkish
adv. iyi huylu bir şekilde, şefkatli bir şekilde, merhametli bir şekilde, iyi ve seven bir kalple
KINDHEARTEDNESS : English Turkish
n. iyi kâlplilik
KINDLE : English Turkish
v. yakmak, tutuşturmak, alevlendirmek, uyandırmak, yanmak, tutuşmak, ateş almak, canlanmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani