Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LEMON : English Turkish

n. limon, değersiz şey, işe yaramaz kimse

LEMON : English Turkish

adj. limon rengi, limonlu, limon

LEMON DAB : English Turkish

n. dere pisisi

LEMON DROP : English Turkish

limon şekeri

LEMON DROPS : English Turkish

limonlu şekerler, ekşi bonbonlar, limon tadı olan şekerler

LEMON GRASS : English Turkish

limon otu, limon aromalı parfümlü yağ üreten Hindistan’a ve Sri Lanka’ya özgü ot

LEMON JUICE : English Turkish

limon suyu, limondan sıkılmış olan özsu

LEMON PEEL : English Turkish

n. limon kabuğu

LEMON PEPPER : English Turkish

n. çeşni olarak kullanılan biber limon kabuğu tanecikleri ve başka baharatlar içeren karışım

LEMON SODA : English Turkish

n. limonlu gazoz

LEMON SOLE : English Turkish

n. kızıldil, bir tür dilbalığı

LEMON SQUASH : English Turkish

limonata, limonata konsantresi, limon şurubu

LEMON SQUEEZER : English Turkish

limonluk

LEMON SQUEZZER : English Turkish

n. limon sıkacağı

LEMON VODKA : English Turkish

votka limon, limonla karıştırılan popüler alkollü içki

LEMON WEDGE : English Turkish

limon dilimi, kama şeklindeki limon dilimi, limonun dörtte veya sekizde biri (yemeklere veya içeceklere çeşni veya ilave olarak kullanılan)

LEMONADE : English Turkish

n. limonata, limonlu gazoz

LEMONGRASS : English Turkish

n. limon otu, limon aromalı parfümlü yağ üreten Hindistan’a ve Sri Lanka’ya özgü ot

LEMONY : English Turkish

adj. limonsu, limonlu, limoni

LEMPIRA : English Turkish

n. Honduras’ta kağıt para ve para birimi

LEMUEL : English Turkish

n. bir erkek ismi

LEMUEL FRANCIS ABBOTT : English Turkish

n. (
1802) İngiliz portre ressamı

LEMUR : English Turkish

n. maki, madagaskar maymunu

LEMURES : English Turkish

n. ölmüşlerin ruhları, ölülerin ruhları

LENA : English Turkish

n. bir bayan ismi; Sibirya'da (Rusya) bir nehir