Multilingual Turkish Dictionary English

MERCUROUS : English Turkish

adj. tek değerli cıvalı

MERCURY : English Turkish

n. ticaret tanrısı [mit.], Merkür [mit.], Merkür [astr.]

MERCURY VAPOR LAMP : English Turkish

n. cıva buharlı lâmba

MERCY : English Turkish

n. merhamet, merhametlilik, insaf, rahmet, af, aman

MERE : English Turkish

n. göl

MERE : English Turkish

adj. sade, saf, sırf, katkısız

MERE PARODY OF : English Turkish

n. bozuntusu

MEREDITH : English Turkish

n. bir soyadı; bir bayan ismi; bir erkek ismi; New York (ABD) eyaletinde bir kasaba; New Hampshire'da (ABD) bir kasaba

MERELY : English Turkish

adv. sadece, ancak, yalnız, sade, sırf

MEREST : English Turkish

adj. en az olan

MERETRICIOUS : English Turkish

adj. cafcaflı, süslü püslü, gösterişli

MERETZ : English Turkish

n. Meretz Partisi, İsrail liberal siyasi partisi

MERETZ FACTION HEAD : English Turkish

Meretz grubu lideri, Meretz partisi başkanı (israil'de sol kanat siyasi partisi)

MERGANSER : English Turkish

n. testeregagalı ördek

MERGE : English Turkish

v. birleşmek, karışmak, kaynaşmak

MERGER : English Turkish

n. birleşme

MERIDIAN : English Turkish

n. meridyen, doruk, zirve

MERIDIAN : English Turkish

adj. dorukta olan, öğlen, öğle vakti olan

MERIDIONAL : English Turkish

adj. meridyen, güney, meridyen gibi

MERIDIONAL : English Turkish

n. güneyli, güney fransalı

MERIDOR : English Turkish

n. bir soyadı (İbranice kökenli)

MERINGUE : English Turkish

n. beze

MERINO : English Turkish

n. merinos

MERIT : English Turkish

n. değer, erdem, meziyet, fazilet, yararlık

MERIT : English Turkish

v. değmek, layık olmak, hak etmek