Multilingual Turkish Dictionary

English

English
MESOLITHIC PERIOD : English Turkish

n. Mezolitik dönem, Orta Taş Devri, paleolitik dönemden sonra ve Neolitik dönemden önceki periyot

MESON : English Turkish

n. meson

MESOPHYLL : English Turkish

n. mezofil, yaprak iç dokusu

MESOPOTAMIA : English Turkish

n. Mezopotamya, Elcezire, İrak

MESOPOTAMIAN : English Turkish

n. Mezopotamyalı (günümüz Irak'ının bulunduğu bölgede tarihi bir ülke)

MESOSPHERE : English Turkish

n. mezosfer, orta küre

MESOTITIS : English Turkish

n. ortakulak iltihabı

MESOTRON : English Turkish

n. mesotron

MESOZOIC : English Turkish

adj. Mesozoik, ikinci zamana ait

MESOZOIC ERA : English Turkish

Mezozoik çağ, sürüngenlerin gelişiminin zirve noktasında olduğu ve soylarının tükendiği jeolojik dönem

MESPOT : English Turkish

n. Mezopotamya, Elcezire, İrak

MESS : English Turkish

n. çorba, karışıklık, karmakarışıklık, manga, pislik, karışık şey, karışık yemek, asker sofrası, sofra arkadaşları

MESS : English Turkish

v. karıştırmak, bozmak, kirletmek, pisletmek, asker sofrasında yemek yemek

MESS : English Turkish

adj. karmakarışık

MESS ABOUT : English Turkish

oynayıp durmak, sinek avlamak

MESS AROUND : English Turkish

oyalanmak

MESS AROUND WITH : English Turkish

v. uğraşmak

MESS DECK : English Turkish

n. manga

MESS HALL : English Turkish

yemekhane

MESS KIT : English Turkish

n. sefertası

MESS SMTH. ABOUT : English Turkish

karıştırmak, oynamak

MESS THINGS UP : English Turkish

erbat etmek, yüzüne gözüne bulaştırmak

MESS TIN : English Turkish

aş kabı, karavana

MESS UP : English Turkish

erbat etmek, yüzüne gözüne bulaştırmak, karıştırmak

MESS WITH : English Turkish

uğraşmak, bulaşmak