Multilingual Turkish Dictionary

English

English
MINCE MATTERS : English Turkish

açık konuşmamak

MINCE PIE : English Turkish

üzümlü ve elmalı tart

MINCED : English Turkish

adj. kıyılmış

MINCED MEAT : English Turkish

n. kıyma

MINCEMEAT : English Turkish

n. turta harcı, üzümlü ve elmalı tart harcı

MINCING : English Turkish

adj. çıtkırıldım, kırıtkan

MINCING : English Turkish

n. kıyma, kıyım

MIND : English Turkish

n. akıl, us, zihin, bellek, hafıza, şuur, fikir, düşünce, istek

MIND : English Turkish

v. aldırmak, aldırış etmek, önemsemek, dikkat etmek, dikkatli olmak, endişelenmek, kulak vermek, itaat etmek, kafaya takmak, karşı çıkmak

MIND BENDER : English Turkish

n. hayal kurduran uyuşturucu, akıl çelen kimse, ikna edici tip, şaşırtıcı şey

MIND BENDING : English Turkish

kafa karıştıran, hayal gördüren, şaşırtıcı, bunaltıcı

MIND BLOWING : English Turkish

uyuşturucu etkisiyle uçma, sanrılama

MIND ONE'S P'S AND Q'S : English Turkish

davranışlarına dikkat etmek, terbiyesini takınmak

MIND READER : English Turkish

düşünce okuyan

MIND READING : English Turkish

düşünce okuma

MIND YOU : English Turkish

dinle bak

MIND YOUR OWN BUSINESS : English Turkish

urnunu sokma, karışma, kendi işine bak

MIND YOUR STEP : English Turkish

interj. adımına dikkat et, önüne bak

MINDED : English Turkish

adj. fikirli, niyetli, istekli

MINDED : English Turkish

suff. fikirli, niyetli, düşünceli

MINDFUL : English Turkish

adj. düşünceli, unutmayan, dikkatli

MINDLESS : English Turkish

adj. düşüncesiz, dikkatsiz, akılsız, akılsızca yapılan

MINDSTORMERS : English Turkish

n. yeni bilgisayarlı oyuncakların yapı taşları (bilgisayar komutlarını yapmak için proğramlanabilir robotlar üretmek için)

MINE : English Turkish

n. lağım, maden, maden ocağı, torpil, mayın, memba

MINE : English Turkish

v. kazmak, kazıp çıkarmak, tünel kazmak, mayın döşemek, sinsice bozmak, maden işletmek