Multilingual Turkish Dictionary

English

English
MUSIC BOX : English Turkish

latarna

MUSIC FAN : English Turkish

müzik tutkunu, müzik dinlemekten hoşlanan kimse, müzik dinlemeye ve konserlere katılmaya düşkün olan kimse

MUSIC FESTIVAL : English Turkish

müzik festivali, müzik gösterileri ve eğlenceler içeren etkinlik

MUSIC HALL : English Turkish

müzikhol, müzik salonu

MUSIC INSTRUMENT : English Turkish

n. entrüman, çalgı

MUSIC LESSONS : English Turkish

müzik dersleri, müzik araştırmaları, müzik kursları (örn, alet çalmak, beste, vs.)

MUSIC LIBRARY : English Turkish

müzik kütüphanesi, müzik kayıtları içeren kütüphane

MUSIC LOVER : English Turkish

müziksever

MUSIC MASTER : English Turkish

müzik hocası, müzik ustası

MUSIC OF THE SPHERES : English Turkish

tanrıların müziği

MUSIC PAPER : English Turkish

nota kâğıdı

MUSIC PLAYER : English Turkish

n. müzisyen, çalgıcı

MUSIC STAND : English Turkish

nota sehpası

MUSIC STOOL : English Turkish

piyano taburesi

MUSIC STORE : English Turkish

n. müzik mağazası

MUSIC TEACHER : English Turkish

müzik öğretmeni, müzik ve çeşitli müzik aletlerinin nasıl çalınacağını öğreten uzman öğretmen

MUSIC TELEVISION : English Turkish

Müzik televizyonu, MTV, müzik klipleri ve eğlence programları yayınlayan uluslararası televizyon kanalı (Londra'da bulunan)

MUSIC-HALL : English Turkish

müzikhol, müzikli eğlence için kullanılan büyük oda

MUSICAL : English Turkish

n. müzikal, müzikli oyun

MUSICAL : English Turkish

adj. müzikli, müziğe ait, müziksever

MUSICAL AND TALKING TOYS : English Turkish

n. müzikli ve konuşan oyuncaklar

MUSICAL CHAIRS : English Turkish

arka plan müziğinin durduğu anda oyuncuların kendilerine boş sandalye kapmaları gerektiği oyun

MUSICAL COMEDY : English Turkish

müzikal komedi, müzik ve şarkılar içeren hafif mizah oyunu

MUSICAL INSTRUMENT : English Turkish

çalgı, enstrüman

MUSICAL INSTRUMENTS : English Turkish

müzik aletleri, müzik üretmek için kullanılan aletler (örn., keman, gitar, flüt, vs.)