Multilingual Turkish Dictionary

English

English
NEVER LOOK BACK : English Turkish

hiçbir zaman geriye bakma, hiçbir şey için pişman olma; geçmiş hakkında düşünme; arkana bakma

NEVER MIND : English Turkish

mühim değil, boşver, aldırma, takma kafana, zarar yok

NEVER MORE : English Turkish

ir daha asla, hiçbir zaman, bir daha olmayacak

NEVER NEVER : English Turkish

taksitli satış, periler ülkesi, hayal ülkesi

NEVER NEVER LAND : English Turkish

n. periler ülkesi, hayal ülkesi

NEVER SAY DIE : English Turkish

ırakma, vazgeçme

NEVER THOUGHT : English Turkish

hiç düşünmedim, hiç alıma gelmedi, hiçbir zaman düşünmedim

NEVER TO BE FORGOTTEN : English Turkish

unutulmaz

NEVER-ENDING STORY : English Turkish

sonu olmayan hikaye, sonu gelmeyen hikaye

NEVER-NEVER LAND : English Turkish

hayaller ülkesi, hayali bir yer

NEVERENDING : English Turkish

adj. bitmek tükenmek bilmeyen, sınırsız, sonu olmayan; sona ermeyen

NEVERMORE : English Turkish

adv. bir daha asla, asla

NEVERTHELESS : English Turkish

adv. yine de, buna rağmen, bununla beraber

NEVERTHELESS : English Turkish

conj. ancak

NEVOID : English Turkish

adj. doğum lekesi ile ilgili, doğum iziyle ilgili, ben ile ilgili (Tıp)

NEVUS : English Turkish

n. ben [anat.]

NEW : English Turkish

net ekonomik refah, bir topluluk yada ulusun fayda ve maliyetler hesaplandıktan sonraki ekonomik refahı

NEW : English Turkish

patlayıcı kullanılmadan yapılan savaş, savaş silahı olarak kullanılan biyolojik ve/veya tüksek teknoloji ürünü virüsler

NEW : English Turkish

adj. modern, yeni, keşfedilmemiş, acemi, taze

NEW AGE : English Turkish

n. Yeni Çağ, Doğu dinleri ve gizli ritüelleri etrafında merkezlenen ruhani ve felsefik hareket

NEW AGE MUSIC : English Turkish

n. yani çağ müziği, bazı New Age inançlarına bağlı mistik bir doğa müziği türü

NEW AMSTERDAM : English Turkish

Yeni Amsterdam, New York'un orjinal adı

NEW BEGINNING : English Turkish

yeni başlangıç, taze bir başlangıç; yeni şans; sil baştan başlamak için bir fırsat, temiz bir sayfa

NEW BROOM : English Turkish

düzeni ve prosedürleri değiştirmeye çalışan yeni yönetici veya müdür

NEW BROOM SWEEPS CLEAN : English Turkish

yeni ve iyi durumda olan bir şey daha iyi çalışır