Multilingual Turkish Dictionary

English

English
NUCLEAR RESEARCH : English Turkish

nükleer araştırma, nükleer enerji bilimi

NUCLEAR TECHNOLOGY : English Turkish

nükleer teknoloji, atomik veya nükleer reaksiyonlarla ilgili olan bilim ve teknoloji

NUCLEAR TEST : English Turkish

n. nükleer test, nükleer silahları değerlendirmek için yapılan test

NUCLEAR TEST-BAN TREATY : English Turkish

nükleer deneylerini yasaklayan anlaşma, nükleer silahlar test etmemeyi yasaklayan 1983’te İngiltere Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri arasında imzalanan anlaşma (havada, deniz altında veya açık mekanda)

NUCLEAR WAR : English Turkish

nükleer savaş

NUCLEAR WAR HEAD : English Turkish

nükleer başlık, patlayıcı maddeyi içeren nükleer silahın ön bölümü

NUCLEAR WARFARE : English Turkish

nükleer savaş

NUCLEAR WARHEAD : English Turkish

nükleer başlık

NUCLEAR WASTE : English Turkish

nükleer atık

NUCLEAR WEAPON : English Turkish

nükleer silah, nükleer parçalanma veya erime kullanarak yok eden silah

NUCLEAR WEAPONS : English Turkish

nükleer silahlar, dehşet verici geri tepki ve ölümcül radyasyon üretmek üzere nükleer enerji kullanan silah

NUCLEAR WINTER : English Turkish

nükleer kış, nükleer silah sonrası gerçekleşecek olan Yeryüzü ikliminin teorik soğuması (Güneş ısınını ve ışığını bloke eden toz ve havada uçuşan parçacıklar sonucu olarak)

NUCLEAR-FREE STATE : English Turkish

nükleer silahlara sahip olmayan ülke

NUCLEARFREE : English Turkish

adj. nükleer silahlar ve nükleer enerjiye sahip olmayan

NUCLEARISATION : English Turkish

n. nükleer silahlarla donatma; nükleer güç verme (ayrıca nuclearization)

NUCLEARISE : English Turkish

v. nükleer silahlarla donatmak; askeri kuvvetlere nükleer silahlar sağlamak; nükleer güç vermek (ayrıca nuclearize)

NUCLEARIZATION : English Turkish

n. nükleer silahlarla donatma; nükleer güç verme (ayrıca nuclearisation)

NUCLEARIZE : English Turkish

v. nükleer silahlarla donatmak; askeri kuvvetlere nükleer silahlar sağlamak; nükleer güç vermek (ayrıca nuclearise)

NUCLEASE : English Turkish

n. nükleaz, nükleik asitleri bozan enzim (Biyokimya)

NUCLEATE : English Turkish

v. çekirdekleştirmek, çekirdekleşmek

NUCLEATE : English Turkish

adj. çekirdekli

NUCLEATED : English Turkish

adj. çekirdekli, çekirdeği olan

NUCLEATION : English Turkish

n. çekirdeklenme, çekirdek oluşumu

NUCLEATOR : English Turkish

n. çekirdek yaratan bir şey

NUCLEI : English Turkish

n. esaslar