Multilingual Turkish Dictionary

English

English
OF SCANTY MEANS : English Turkish

fakir, maddi imkanları olmayan

OF SECONDARY IMPORTANCE : English Turkish

ikinci planda olan, daha az önemli sayılan, ikinci derecede önemli olan

OF SERVICE : English Turkish

yararı olmak, yardım etmek, yardımcı olmak

OF SET PURPOSE : English Turkish

kararlı bir şekilde; kasıtlı olarak

OF SORTS : English Turkish

öyle, sözde, sözümona

OF SOUND MIND : English Turkish

aklı başında, reşit, kanunen yetkin

OF STATE : English Turkish

devlete ait, devletin, ülkenin

OF STATURE : English Turkish

itibarlı, şerefli, etkileyici (büyüklük, etki, vs.)

OF THAT ILK : English Turkish

aynı türden, türdeş, bu tür

OF THE BEST : English Turkish

en iyilerinden, en iyilerin en iyisi, en iyiler arasında en iyisi olan, seçkin

OF THE ESSENCE : English Turkish

çok önemli, çok gerekli

OF THE FIRST WATER : English Turkish

irinci sınıf, en iyi

OF THE SAME AGE : English Turkish

aynı yaşta, aynı yaşta olan

OF THE SAME KIND : English Turkish

n. hemcins

OF THE SAME SEX : English Turkish

aynı cinsiyete ait, aynı cinsten olan, aynı cinsiyetten

OF THEE : English Turkish

pron. senin

OF THEE I SING : English Turkish

n. George Gershwin tarafından bestelenen 1931 yapımı müzikal

OF TODAY : English Turkish

adv. günümüzün

OF TOP PRIORITY : English Turkish

adj. öncelikli

OF UNSOUND MIND : English Turkish

akli dengesi bozuk, şuuru yerinde olmayan

OF USE : English Turkish

adj. yararlı, faydalı

OF UTMOST IMPORTANCE : English Turkish

son derece önemli, en önemli, en büyük öncelikli olan

OF VALUE : English Turkish

değerli, değeri olan, pratik, önemli, yararlı, anlamlı, kullanışlı; kıymetli, az bulunan

OF VAST DIMENSIONS : English Turkish

n. kocaman, dev boyutlu

OF VITAL IMPORTANCE : English Turkish

adj. hayati önem taşıyan