English
OIL BURNER : English Turkish
yakıt brülörü, yağ brülörü, hurda araba
OIL CAKE : English Turkish
küspe, yağ tortusu
OIL CAN : English Turkish
yağ kabı, yağ koymak için kullanılan teneke kutu
OIL CHANGE : English Turkish
n. yağ değiştirme
OIL COLOR : English Turkish
yağlıboya
OIL CONSUMPTION : English Turkish
yakıt tüketimi, yakıt kullanımı
OIL COUNTRIES : English Turkish
petrol üreten ülkeler, Basra Körfezi’nde bulunan petrol üreten Arap ülkeleri
OIL CRISIS : English Turkish
n. petrol krizi
OIL DISTILLATES : English Turkish
petrol damıtılması işleminden geçmiş olan ürünler (örn.: benzin ve dizel)
OIL DRILLING : English Turkish
petrol sondajı, petrol aramak için sondaj yapma
OIL FACTORY : English Turkish
yağ fabrikası, yağ üretilen fabrika
OIL FIELD : English Turkish
petrol sahası
OIL FILTER : English Turkish
yağ filtresi, yağdaki pisliği ve tozu temizleyen alet
OIL GAUGE : English Turkish
yağölçer
OIL LAMP : English Turkish
n. gaz lambası, kandil
OIL LEVEL : English Turkish
n. yağ seviyesi
OIL OF TURPENTINE : English Turkish
neft yağı
OIL ONE'S HAND : English Turkish
üşvet vermek
OIL ONE'S PALM : English Turkish
üşvet vermek
OIL ONE'S TONGUE : English Turkish
aşırı saygılı olmak, güzel bir şekilde konuşmak, dalkavuk gibi davranmak
OIL PAINT : English Turkish
yağlıboya
OIL PAINTING : English Turkish
yağlıboya resim yapma, yağlıboya resim
OIL PALM : English Turkish
n. palmiye ağacı, Batı Afrika ’ya özgü palm yağının çıkarıldığı meyve ve tohumlar veren tropikal ağaç
OIL PAN : English Turkish
n. yağ deposu, yağ haznesi
OIL PIPE : English Turkish
yağ borusu, yağı geçirmek için kullanılan boru
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani