English
OREO : English Turkish
n. Nabisco tarafından üretilen kek sandviç çikolata markası
ORESTES : English Turkish
n. kızkardeşi tarafından Clytemnestra'nın aşığını öldürmek suretiyle Agamemnon'un ölümünün intikamını alması için ikna edilen Agamemnon ve Clytemnestra'nın oğlu (Yunan Mitolojisi); Euripides (MÖ. 408) tarafından yazılmış trajedi
OREXIA : English Turkish
n. iştah, arzu (Yunanca)
OREXIS : English Turkish
n. davranışın duygusal yönü (Psikoloji)
ORF : English Turkish
n. poksvirüsün neden olduğu hayvanların dudaklarında görülen irin dolu kabarcıkları ile tanımlanan keçileri ve koyunları etkileyen son derece bulaşıcı virüs hastalığı (insanlara geçebilen)
ORFE : English Turkish
n. sazan familyasına ait tatlısu balığı
ORG : English Turkish
organizasyon, organize olmuş kuruluş; kurum; birlik; ticari olmayan kuruluşları temsil eden İnternet sitesi uzantısı
ORGAD : English Turkish
n. bir soyadı (İbranice)
ORGAN : English Turkish
n. organ, uzuv, alet, araç, org, örgüt, kuruluş
ORGAN BANK : English Turkish
organ bankası, bağışlanmış organlar alan ve dağıtan merkez
ORGAN BLOWER : English Turkish
org körüğü
ORGAN DONATION : English Turkish
organ bağışı, başka bir kişiye organ nakli yapılması amacıyla ölmüş kişinin vücudundan organlar verme
ORGAN GRINDER : English Turkish
laternacı
ORGAN LOFT : English Turkish
org yeri (kilise)
ORGAN OF CORTI : English Turkish
n. corti organı, duymak için özel duyusal reseptörler içeren koklea bölümü (Alfonso Corti’nin ismini verdiği)
ORGAN OF SIGHT : English Turkish
n. görme organı
ORGAN PIANO : English Turkish
ir tür klavyeli müzik enstrümanı
ORGAN RECIPIENT : English Turkish
organ alıcısı, bağışlanmış organ alan kimse
ORGAN TRANSPLANT : English Turkish
organ nakli, nakil operasyonu, eksik bir organın yerine koyulması için bir vücuttan alınan sağlıklı bir organın başka bir kimsenin vücuduna nakledildiği ameliyat
ORGANDIE : English Turkish
n. organdi
ORGANDY : English Turkish
n. organdi
ORGANELLE : English Turkish
n. organel, hücre organeli, hücrenin özel işlevi olan herhangi bir parçası (Biyoloji)
ORGANIC : English Turkish
adj. organik, yapısal, bedensel, organlara ait, örgütsel
ORGANIC AGRICULTURE : English Turkish
organik tarım, kimyasallara dayalı böcek ilaçları veya suni gübre kullanılmadan yapılan tarım
ORGANIC CHEMISTRY : English Turkish
organik kimya
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani