Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ORGANIZATION OF PETROLEUM EXPORTING COUNTRIES : English Turkish

n. OPEC, petrol ihraç eden ülkeler örgütü, aynı ticari politikaları paylaşan petrol ihraç eden ülkelerin uluslararası örgütü

ORGANIZATION STRUCTURE : English Turkish

n. örgüt yapısı, kuruluşu yönetme biçimi, kuruluş hiyerarşisi

ORGANIZATION THEORY : English Turkish

örgüt kuramı, kuruluşun yapı ve işleyişi üzerine yapılan araştırma

ORGANIZATIONAL : English Turkish

adj. örgütsel

ORGANIZATIONAL BEHAVIOR : English Turkish

n. örgütsel davranış, bir kuruluşu etkileyen unsurlar

ORGANIZATIONAL CONSULTING : English Turkish

kurumsal danışmanlık, kuruluşlara işleyişlerini nasıl geliştirecekleri konusunda profesyonel danışmanlık sunma

ORGANIZATIONAL CULTURE : English Turkish

n. örgüt kültürü, bir şirketin değerleri ve gelenekleri; büyük kurum ve kuruluşların kendilerine özgü eşsiz kıyafet tarzı davranışları ve kurum veya kuruluş politikaları ile yansıtılan iş atmosferi, şirkete ait kültür

ORGANIZATIONAL DEVELOPMENT : English Turkish

örgütsel gelişim, bir kuruluşta örgütsel değişikliklerin uygulanması

ORGANIZATIONAL EXPERIENCE : English Turkish

organizasyon deneyimi, organizasyon alanında iş deneyimi, olayları koordine etme ve hazırlama deneyimi

ORGANIZATIONAL PSYCHOLOGY : English Turkish

örgüt psikolojisi, kuruluş ve fabrikalarda psikolojik ilkeler uygulayan psikoloji dalı

ORGANIZATIONAL TITLES : English Turkish

örgüt içi unvanlar, örgüt içinde pozisyon ve bölümleri açıklama amacıyla kullanılan unvanlar

ORGANIZATIONALLY : English Turkish

adv. örgütsel olarak, organizasyon ile, kurumsal olarak, belirlenmiş bir şekilde, bağlantılı bir şekilde

ORGANIZE : English Turkish

v. organize etmek, düzenlemek, kurmak, örgütlemek, organize olmak

ORGANIZED : English Turkish

adj. düzenli, organize olmuş, tertipli, örgütlü, düzenlenmiş

ORGANIZED CRIME : English Turkish

organize suç, mafya, yakalanmadan yasadışı faaliyetler gerçekleştirmek için birlikte çalışan geniş bir suç şebekesi

ORGANIZED LABOR : English Turkish

n. örgütlenmiş işgücü, sendikalı işçi, birlik haline gelmiş iş gücü

ORGANIZED TOUR : English Turkish

n. düzenlenmiş gezi, grupla yapılan gezi turu; önceden hazırlanan ve organize edilen gezi

ORGANIZER : English Turkish

n. düzenleyici, organizatör, düzenleyen kimse, örgütleyici

ORGANIZING : English Turkish

n. düzene sokma, düzenleme

ORGANIZING : English Turkish

adj. düzenleyici

ORGANOGENESIS : English Turkish

n. organogenez, organların kökeni ve gelişimi ile ilgi olan (Biyoloji)

ORGANOGENETIC : English Turkish

adj. organogenetik, organların kökenine ait; organların gelişimine ait

ORGANOGENETICALLY : English Turkish

adv. organogenez ile ilgili olarak, organların oluşumu ile ilgili olan bir şekilde

ORGANOGENIC : English Turkish

adj. organogeneze ait, organların kökeni ve gelişimi ile ilgi olan (Biyoloji)

ORGANOGENY : English Turkish

n. organojeni, organların oluşumu, organogenez