Multilingual Turkish Dictionary

English

English
OVERMATCH : English Turkish

v. yenmek, mağlup etmek; baskın çıkmak; üstün olmak (yetenek, kalite, statü, vb.); (yetenek, kalite, statü, vb. ile) üstün olan bir rakip veya partner ile eşleşmek

OVERMATCHED : English Turkish

adj. yenik, mağlup; üstün gelen; (yeteneği, kalitesi, durumu, vb.) üstün bir rakip veya partner ile eşleşen

OVERMODEST : English Turkish

adj. aşırı derecede mütevazi, aşırı alçakgönüllü; fazlasıyla sıradan; düşünce veya giyimde iffetli

OVERMODESTLY : English Turkish

adv. aşırı mütevazi bir şekilde, aşırı alçakgönüllülük ile; aşırı iffetli bir biçimde

OVERMODIFY : English Turkish

v. fazlasıyla değiştirmek, çok fazla değişiklik yapmak

OVERMUCH : English Turkish

adj. pek çok, çok fazla

OVERMUCH : English Turkish

adv. gereğinden fazla, çok fazla

OVERNICE : English Turkish

adj. son derece hoş, çok şirin; aşırı titiz

OVERNIGHT : English Turkish

n. dün gece

OVERNIGHT : English Turkish

adj. bir gecelik, bir gece için olan, gece olan, aniden olan

OVERNIGHT : English Turkish

adv. geceleyin, kısa sürede, bir gecede

OVERNIGHT MAIL : English Turkish

n. ekspres posta, kısa sürede ulaştırılan posta, kısa sürede taşınan ve teslim edilen posta

OVERNIGHT STAY : English Turkish

n. bir gece kalma, bir gecelik kalış

OVERNIGHT STOP : English Turkish

n. bir gecelik mola, geceyi geçirmek

OVERNUTRITION : English Turkish

n. aşırı beslenme, aşırı gıda alımı

OVEROPTIMISM : English Turkish

n. aşırı iyimserlik, aşırı optimizm

OVERPAID : English Turkish

adj. fazla ödenen, yüksek ücret ödenen; çok yüksek maaş verilen

OVERPARTICULAR : English Turkish

adj. aşırı titiz, çok seçici; aşırı özenli

OVERPASS : English Turkish

v. görmemezlikten gelmek, üstünden geçmek

OVERPASS : English Turkish

n. üst geçit, yukarıdan geçen yol

OVERPAY : English Turkish

v. fala ödemek

OVERPAYMENT : English Turkish

n. fazla ödeme, çok yüksek olan bir ödeme, çok fazla ödenen miktar; çok yüksek maaş

OVERPEOPLED : English Turkish

adj. aşırı kalabalık

OVERPESSIMISTIC : English Turkish

adj. aşırı karamsar, aşırı kötümser

OVERPLACING : English Turkish

n. aşkın plasman, çok fazla garanti altına alma (satış için sunulan miktarın üzerinde hisse senedi talebi)