Multilingual Turkish Dictionary

English

English
PASSOVER SACRIFICE : English Turkish

Yahudi hamursuz bayramı kurbanı, Yahudi ibadeti esnasında Passover tatili (Yahudiler'in hamursuz bayramı) için sunulan ve Sedar ayini boyunca kuzu kemiğini sembolize eden kurban

PASSOVER SEDER : English Turkish

Yahudi hamursuz bayramı ilk akşamı, ailelerin Haggadah okuduğu ve özel yiyecekler yediği Fısıh tatilinin ilk gecesi

PASSOVER SEDER PLATE : English Turkish

Yahudi hamursuz bayramı akşam yemek tabağı, Fısıh Tatili süresince kullanılan geleneksel tabak (geleneksel Fısıh yemeği)

PASSPORT : English Turkish

n. pasaport, giriş izni

PASSPORT CONTROL : English Turkish

pasaport kontrolü

PASSPORT INSPECTION : English Turkish

n. pasaport kontrolü

PASSTHROUGH : English Turkish

n. çeşitli konularda bilgi sağlayan İnternet sitesi (göç, off-shore bankacılığı, vatandaşlık yasaları, seyahat, vb.)

PASSWORD : English Turkish

n. parola, şifre

PAST : English Turkish

n. geçmiş, geçmiş zaman, mazi

PAST : English Turkish

adj. geçmiş, önceki, eski, geçen

PAST : English Turkish

adv. geçecek şekilde

PAST : English Turkish

prep. geçe, geçkin, ötesinde, öte, yanından geçerek

PAST CURE : English Turkish

n. ilerlemiş, çaresiz, ümitsiz

PAST DUE : English Turkish

adj. vadesi geçmiş, gecikmiş

PAST ENDURANCE : English Turkish

dayanılmaz, çekilmez

PAST HOPE : English Turkish

umutsuz, ümitsiz, umutların ötesinde

PAST MASTER : English Turkish

üstât, erbap

PAST PERFECT : English Turkish

n. dili geçmiş zamanın hikâyesi

PAST REDEMPTION : English Turkish

ıslah olmaz, kurtarılamaz

PAST RETRIEVE : English Turkish

dönüşü olmayan, telâfisi imkânsız, çaresiz

PAST TENSE : English Turkish

geçmiş zaman

PASTA : English Turkish

n. makarna

PASTE : English Turkish

n. macun, hamur, ezme, çiriş, tutkal, elmas taklidi

PASTE : English Turkish

v. yapıştırmak, yumruk atmak

PASTE IN : English Turkish

içine yapıştırmak