Multilingual Turkish Dictionary English

PERFECT : English Turkish

n. tamamlanmış geçmiş zamanlı fiil

PERFECT : English Turkish

v. tamamlamak, kusursuz yapmak, mükemmelleştirmek

PERFECT : English Turkish

adj. mükemmel, kusursuz, eksiksiz, tam

PERFECT TENSE : English Turkish

n. tamamlanmış geçmiş zaman

PERFECTIBLE : English Turkish

adj. tamamlanabilir, geliştirilebilir, eksikleri giderilebilir

PERFECTION : English Turkish

n. mükemmellik, kusursuzluk, tamamlama, yetkinlik, ustalık

PERFECTIONIST : English Turkish

adj. mükemmeliyetçi

PERFECTIONIST : English Turkish

n. mükemmeliyetçi, kusursuzluk takıntısı olan kimse

PERFECTIVE : English Turkish

adj. tamamlanma belirten [dilb.]

PERFECTLY : English Turkish

adv. kusursuzca, tıkır tıkır, tamamen, mükemmel bir şekilde

PERFERVID : English Turkish

adj. hararetli, ateşli

PERFIDIOUS : English Turkish

adj. hain, vefasız, sadakâtsiz

PERFIDIOUSNESS : English Turkish

n. hainlik, sadakâtsizlik

PERFIDY : English Turkish

n. hainlik, sadakâtsizlik, gaddarlık, vefasızlık

PERFORATE : English Turkish

v. delmek, delikli yapmak, içine işlemek

PERFORATED : English Turkish

adj. delikli, delinmiş

PERFORATED LADLE : English Turkish

n. kevgir

PERFORATION : English Turkish

n. delik, delinme, delme

PERFORATOR : English Turkish

n. delici, delgeç, zımba (delici)

PERFORCE : English Turkish

adv. zorunlu olarak, zorla, ister istemez

PERFORM : English Turkish

v. oynamak, yapmak, yerine getirmek, uygulamak, numara yapmak, oynamak (rol), canlandırmak, konser vermek, işlemek

PERFORM PERFUNCTORILY : English Turkish

v. baştan savma biçimde yapmak

PERFORMANCE : English Turkish

n. performans, başarı, verim, başarma gücü, icraat, yerine getirme, oyun, gösteri

PERFORMER : English Turkish

n. sanatçı, oyuncu, yapan, yerine getiren

PERFORMING : English Turkish

adj. gösteri, sergileme, oynama, becerikli, hünerli