Multilingual Turkish Dictionary

English

English
PETRI : English Turkish

n. Julius R. Petri (
1921), ilk Petri kabını icat eden Alman bakteriyolog

PETRI DISH : English Turkish

Petri tabağı, laboratuvar deneyleri ve sınavlarda kullanılan sığ cam tabak

PETRIFACTION : English Turkish

n. taşlaşma, taş kesilme, fosil

PETRIFIED FOREST NATIONAL PARK : English Turkish

Petrified (taşlaşmış) Ormanı Milli Parkı, Arizona'da (ABD) ağır mineralli su sebebiyle ağaç gövdelerinin taşa dönüştüğü milli park

PETRIFIED WITH HORROR : English Turkish

adj. korkudan taş kesilmiş

PETRIFY : English Turkish

v. taşlaştırmak, taş kesmek, serseme çevirmek, taşlaşmak, donakalmak

PETROCHEMISTRY : English Turkish

n. petrokimya

PETROGRAD : English Turkish

n. Petrograd, Saint Petersburg'un (Rusya'nın kuzeybatısında bir şehir) eski adı

PETROGRAPHY : English Turkish

n. petrografi, yerkabuğu kütlelerini inceleyen bilim dalı

PETROL : English Turkish

n. benzin

PETROL BOMB : English Turkish

n. molotof kokteyli

PETROL ENGINE : English Turkish

enzinli motor

PETROL GAGE : English Turkish

n. benzin göstergesi

PETROL GAUGE : English Turkish

n. benzin göstergesi

PETROL STATION : English Turkish

enzinlik, benzin istasyonu

PETROL TANK : English Turkish

n. benzin deposu

PETROL TANKER : English Turkish

n. tanker, benzin tankeri

PETROLATUM : English Turkish

n. parafin yağı, vazelin (saf)

PETROLEUM : English Turkish

n. petrol

PETROLEUM JELLY : English Turkish

n. parafin yağı, vazelin (saf)

PETROLIFEROUS : English Turkish

adj. petrollü, petrol bulunan

PETROLOGY : English Turkish

n. petroloji, kaya bilimi

PETTICOAT : English Turkish

adj. kadın

PETTICOAT : English Turkish

n. jüpon, kombinezon, iç eteği, kadın, eksik etek, supap kapağı

PETTICOAT GOVERNMENT : English Turkish

kadın hakimiyeti, evde kadının sözünün geçmesi