Multilingual Turkish Dictionary

English

English
PETTIFOGGER : English Turkish

n. aşağılık küçük avukat, safsatacı, ufak işlerle uğraşan tip, ayrıntılarla çok uğraşan kimse

PETTIFOGGING : English Turkish

adj. safsatacı, kılı kırk yaran, düzenbaz

PETTINESS : English Turkish

n. ufak işlerle uğraşma, küçüklük, aşağılık

PETTING : English Turkish

n. sevişme, ilişkiye girmeden sevişme

PETTISH : English Turkish

adj. huysuz, hırçın, alıngan

PETTISHNESS : English Turkish

n. alınganlık, hırçınlık, huysuzluk

PETTITOES : English Turkish

n. domuz paçası

PETTY : English Turkish

adj. küçük, ufak, ufak tefek, önemsiz, aşağılık, dar kafalı

PETTY BOURGEOISIE : English Turkish

küçük burjuvazi

PETTY BOURGOIS : English Turkish

adj. küçük burjuvaziye ait

PETTY CASH : English Turkish

masraf kasası, küçük kasa

PETTY CRIME : English Turkish

küçük suç

PETTY JURY : English Turkish

küçük jüri, son kararı veren oniki kişilik jüri heyeti

PETTY LARCENY : English Turkish

n. küçük hırsızlık, aşırma

PETTY OFFENSE : English Turkish

n. küçük suç

PETTY OFFICER : English Turkish

astsubay, deniz astsubayı, erbaş (denizci)

PETTY SESSIONS : English Turkish

sulh mahkemesi

PETTY WARES : English Turkish

n. hırdavat, aktariye

PETULANCE : English Turkish

n. huysuzluk, aksilik, çabuk kızma, alınganlık

PETULANT : English Turkish

adj. aksi, huysuz, alıngan, çabuk sinirlenen

PETUNIA : English Turkish

n. petunya

PEUGEOT : English Turkish

n. Fransız otomobil markası

PEW : English Turkish

n. kilise oturağı, kilise sırası, yer [brit.]

PEWIT : English Turkish

n. kızkuşu, sinekçil kuş

PEWIT GULL : English Turkish

n. sinekçil kuş