Multilingual Turkish Dictionary

English

English
POLKA DOT : English Turkish

puantiyeli

POLL : English Turkish

adj. boynuzsuz, boynuzu kesilmiş

POLL : English Turkish

n. kafa, kelle, kişi, seçmen, seçim, oy verme, oy sayısı, seçmen listesi, oyların sayımı, seçim yeri, anket, boynuzsuz sığır, kamuoyu yoklaması, boynuzu kesilmiş sığır

POLL : English Turkish

v. kesmek, boynuzunu kesmek, tepesini kesmek, budamak, oy vermek, oy toplamak, kamuoyu yoklaması yapmak, halkın nabzını yoklamak, anket yapmak

POLL FOR : English Turkish

v. oy vermek

POLL PARROT : English Turkish

evcil papağan

POLL TAX : English Turkish

kişisel vergi, kafa vergisi, kelle vergisi, seçim yeri

POLLACK : English Turkish

n. morina benzeri bir tür balık

POLLARD : English Turkish

n. bir soyadı; Alabama'da (ABD) bir kasaba; Arkansas'ta (ABD) bir kasaba

POLLARD : English Turkish

n. budanmış ağaç, boynuzsuz sığır, boynuzu kesilmiş sığır, undan elenmiş kepek

POLLARD : English Turkish

v. budamak

POLLARD AFFAIR : English Turkish

Pollard hadisesi, 1985 yılında Jonathan Pollard'ın hapse girmesi olayı etrafında gelişen durum (Pollard 1985 yılında tutuklandı ve İsrail adına casusluk yapmaktan hüküm giydi ve 1987 senesinde ömür boyu hapse mahkum edildi) )

POLLBOOK : English Turkish

n. seçmen listesi

POLLEN : English Turkish

n. polen, çiçek tozu

POLLEN SAC : English Turkish

n. polen kesesi

POLLEN TUBE : English Turkish

n. polen borusu

POLLINATE : English Turkish

v. tozlaşmak, polen yaymak, polen yayarak döllemek

POLLINATION : English Turkish

n. tozlaşma

POLLING : English Turkish

adj. seçim, oy verme

POLLING : English Turkish

n. oy verme, oy alma

POLLING BOOTH : English Turkish

oy verme kabini

POLLING DISTRICT : English Turkish

n. seçim bölgesi

POLLING PLACE : English Turkish

oy verme yeri

POLLING STATION : English Turkish

oy verme yeri

POLLINIFEROUS : English Turkish

adj. polenli, polen üreten