Multilingual Turkish Dictionary English

POLYTHENE BAG : English Turkish

n. plastik torba

POLYTROPIC : English Turkish

adj. çok ısılı, değişken ısılı

POLYUNSATURATED FATTY ACID : English Turkish

n. PUFA, karbon zincirinde molekül başına bir çiftten veya üç değerlikli bağdan fazla bağı olan doymamış yağ asidi (soya yağı, aspir yağı, balık ve mısırda bulunur)

POLYURETHANE : English Turkish

n. poliüretan

POLYVALENT : English Turkish

adj. çok değerli [kim.], çok değerlikli [kim.]

POLYZOON : English Turkish

n. suda yaşayan bir tür omurgasız hayvan

POM : English Turkish

n. İngiliz göçmen [avus.]

POM POM : English Turkish

ufak seri ateşli top [den.]

POMACE : English Turkish

n. meyve ezmesi, ezme

POMADE : English Turkish

n. pomat, merhem

POMADE : English Turkish

v. pomat sürmek, merhem sürmek

POMANDER : English Turkish

n. delikli baharat topu, koku yayan baharat kutusu

POMATUM : English Turkish

n. merhem, pomat

POMEGRANATE : English Turkish

n. nar

POMEGRANATE APPLE : English Turkish

n. nar

POMEGRANATE TREE : English Turkish

n. nar ağacı

POMELO : English Turkish

n. greyfurt

POMERANIA : English Turkish

n. Almanya'da eski eyalet (günümüzde çoğunluğu Polonya'da bulunan))

POMERANIAN : English Turkish

adj. Pomeranya

POMERANIAN : English Turkish

n. pomeranyalı, pomeranya dili, pomeranya köpeği

POMERANIAN DOG : English Turkish

pomeranya köpeği

POMICULTURE : English Turkish

n. meyve yetiştiriciliği

POMMEL : English Turkish

n. topuz, kılıç kabzasındaki top, eyer kaşı

POMMEL : English Turkish

v. yumruklamak

POMMIE : English Turkish

n. İngiliz göçmen [avus.]