Multilingual Turkish Dictionary

English

English
PONDEROSITY : English Turkish

n. ağırlık

PONDEROUS : English Turkish

adj. ağır, hantal, sıkıcı, hareketsiz

PONE : English Turkish

n. mısır ekmeği [amer.], oyuna başlayan taraf (iskambil)

PONG : English Turkish

n. pis koku, gürültü

PONG : English Turkish

v. pis kokmak, gürültü çıkarmak, doğaçlama oynamak

PONGEE : English Turkish

n. ipek kumaş

PONGO PYGMAEUS : English Turkish

n. (Zooloji) pongo, Borneo ve Sumatra'da bulunan büyük uzun kollu orangutan türleri

PONIARD : English Turkish

n. hançer

PONIARD : English Turkish

v. hançerlemek

PONTIAC : English Turkish

n. Michigan'da (ABD) bir şehir; Amerikan otomobil markası; Illinois'de (ABD) bir kasaba

PONTIFF : English Turkish

n. papa, başpiskopos, başrahip, ruhani lider, dini lider

PONTIFICAL : English Turkish

adj. papaya ait, papalık yetkisi olan, kibirli, kurumlu

PONTIFICATE : English Turkish

n. papalık, başpiskoposluk

PONTIFICATE : English Turkish

v. papalık sıfatı ile katılmak, başkanlık etmek (dini kurum), ahkâm kesmek, tumturaklı konuşmak

PONTIFY : English Turkish

v. papalık sıfatı ile katılmak, başkanlık etmek (dini kurum), ahkâm kesmek, tumturaklı konuşmak

PONTIUS : English Turkish

n. Pontius Pilate (MS.
MS. 36), Yahudi topraklarının Hz. İsa'yı çarmıha gerilmeye mahkum eden Roma valisi

PONTIUS PILATE : English Turkish

n. Pontius Pilatus (MS.
MS. 36), Yahudi topraklarının Hz. İsa'yı çarmıha gerilmeye mahkum eden Roma valisi

PONTIUS PILATUS : English Turkish

n. Pontius Pilate (MS.
MS. 36), Yahudi topraklarının Hz. İsa'yı çarmıha gerilmeye mahkum eden Roma valisi

PONTOON : English Turkish

n. duba, tombaz, şamandıra, yirmibir oyunu

PONY : English Turkish

n. midilli, küçük at, yirmibeş pound, yirmibeş dolarlık fiş, kitapçık, likör kadehi [amer.], küçük araba

PONY ENGINE : English Turkish

v. manevra lokomotifi

PONY UP : English Turkish

parayı sökülmek, para vermek

PONYTAIL : English Turkish

n. at kuyruğu

POOCH : English Turkish

n. köpek [amer.], it [amer.]

POODLE : English Turkish

n. kaniş