Multilingual Turkish Dictionary

English

English
VOLUPTUOUSLY : English Turkish

adv. şehvetli bir şekilde, tutkulu bir şekilde; duygusal olarak, duygusal bir şekilde; tam ve çekici bir şekille

VOLUPTUOUSNESS : English Turkish

n. şehvet düşkünlüğü, seks düşkünlüğü, seksilik, cinsel istek uyandırma

VOLUTE : English Turkish

n. kıvrım, sarmal yapı, helezoni deniz kabuğu

VOLUTED : English Turkish

adj. kıvrımlı, sarmal

VOLUTIN : English Turkish

n. bakteriyel ve mantar sitoplazmasında bulunabilen büyük miktarda fosfor içeren temel boyalı ve kolayca kirlenen bir madde

VOLUTION : English Turkish

n. dönme hareketi, helezon kıvrımı

VOLVO : English Turkish

n. Volvo, İsveç'te üretilen lüks otomobil markası

VOLVOX : English Turkish

n. volvoks, çok hücreli toplulukların boş yuvarlarını oluşturan taze yeşil yosunları

VOLVULUS : English Turkish

n. volvülüs, bağırsak düğümlenmesi, bağırsakların anormal bir şekilde bükülmesi (Tıp)

VOMER : English Turkish

n. vomer, sapan kemiği, burun deliklerini ayıran düz ince kemik

VOMERINE : English Turkish

adj. vomerin, saban kemiğine ilişkin, burun kemiğiyle ilgili, vomerle ilgili, vomere özgü

VOMICA : English Turkish

n. vomik, doku bozulmasından kaynaklanan ve genelde ciğerlerde beliren cerahat dolu boşluk (Tıp)

VOMIT : English Turkish

n. kusma, kusmuk, kusturan ilaç, püskürtme

VOMIT : English Turkish

v. kusmak, çıkarmak, istifrağ etmek, püskürtmek, lav püskürtmek

VOMITER : English Turkish

n. kusan, kusucu, kusan kimse, kusmakta olan kimse

VOMITING : English Turkish

n. kusma

VOMITIVE : English Turkish

n. kusturan ilaç, kusturucu ilaç

VOMITIVE : English Turkish

adj. kusturucu, kusturan

VOMITORY : English Turkish

adj. kusturucu

WINDOW GARDENING : English Turkish

n. pencere önünde çiçek yetiştirme

WINDOW GATE : English Turkish

pencere kapısı, pencere koruması, hırsızların girişini veya çocukların düşmesini engellemek amacıyla pencere üzerlerine kapatılan metal parmaklıklar

WINDOW JAMMING : English Turkish

n. düşman radarını şaşırtma, radarı şaşırtmak için uçaktan mermi saçma

WINDOW RECESS : English Turkish

cumba, pencere nişi, duvarda bulunan ve pencerenin yer aldığı çöküntü

WINDOW SEAT : English Turkish

pencerenin yanında koltuk

WINDOW SHADE : English Turkish

n. panjur, jaluzi, gölgelik