Multilingual Turkish Dictionary

English

English
TICKLE UP : English Turkish

v. heyecanlandırmak, teşvik etmek

TICKLED PINK : English Turkish

adj. zevkten dört köşe

TICKLED TO DEATH : English Turkish

gülmekten ölen, kontrolsüz şekilde gülen

TICKLER : English Turkish

n. nazik mesele, güç durum, karbüratör düğmesi, borç defteri

TICKLER COIL : English Turkish

n. reaksiyon bobini

TICKLER FILE : English Turkish

memorandum dosyası

TICKLING : English Turkish

n. gıdıklama

TICKLISH : English Turkish

adj. gıdıklanır, gıdık alır, hassas, nazik, alıngan

TICKLISHLY : English Turkish

adv. gıdıklanmaya hassas olan bir tarzda; özel bir dikkat veya bakım gerektiren bir tarzda

TICKLISHNESS : English Turkish

n. gıdıklanmaya hassas olma özelliği; özel bir dikkat veya bakım gerektirme vasfı

TICKLY : English Turkish

adj. gıdıklanır, gıdık alır, hassas, nazik, alıngan

TICKSEED : English Turkish

n. otsu süs bitkisi; Kuzey ve Güney Amerikaya özgü papatyaya benzeyen çiçek (Botanik); onun bir böceğe benzer tohum veya meyvesi

TICKTOCK : English Turkish

n. tik tak, bir saat tarafından çıkarılan düzenli tik tak sesi

TICONDEROGA : English Turkish

n. kuzeydoğu New York'ta (ABD) Champlain Gölü'nde bir kasaba, İngilizler (1759) ve daha sonra Amerikalılar (1775) tarafından ele geçirilen bir Fransız kalesinin olduğu mekan

TIDAL : English Turkish

adj. gelgit ile ilgili

TIDAL BASIN : English Turkish

n. gelgit havzası

TIDAL POWER PLANT : English Turkish

n. gelgit enerjisinden elektrik üreten sistem

TIDAL WAVE : English Turkish

heyecan dalgası, met dalgası, deprem dalgası

TIDALLY : English Turkish

adj. gel gitle, gelgitin yükselip alçalması yolu ile

TIDBIT : English Turkish

n. en güzel parça, nefis lokma

TIDDLER : English Turkish

n. küçük balık

TIDDLEY : English Turkish

adj. sarhoş, dut gibi, fitil olmuş, çok sarhoş, alkolden kendinden geçmiş, çakırkeyif, kafası dumanlı

TIDDLY : English Turkish

adj. küçük, ufak, çakırkeyif

TIDDLY WINKS : English Turkish

parmakla disk atma oyunu

TIDDLYWINKS : English Turkish

n. bir kimsenin daha büyük bir diskle düz bir yüzey üzerindeki bir diske vurarark onu bir kabın içine sokmaya çalıştığı çocuk oyunu