Multilingual Turkish Dictionary

English

English
TIE BREAKER : English Turkish

n. tie break, eşitliği bozmak için oynanan oyun

TIE DOWN : English Turkish

ağlamak, kısıtlamak

TIE DYE : English Turkish

n. düğüm/lata boyama işlemi ile boyanmış kumaş veya giysi parçası

TIE IN : English Turkish

n. bağlantı, birlikte satın alma şartı

TIE IN : English Turkish

n. bağlantı kurma, bağ, ek, ulama, düğüm, bağ, bağlantı; birleştirme veya bağlantı kurmaya yarayan şey; bağlanan ve bağlantı sağlamaya hizmet eden şey

TIE IN : English Turkish

v.
ile bağlantılı olmak,
ile bağlantı içerisinde olmak; işbirliği yapmak, bağlantı kurmak, ilgili olmak, ilişkili olmak, bağlamak, birleştirmek

TIE IN BUNCHES : English Turkish

v. demet yapmak, demetlemek

TIE IN SALE : English Turkish

n. birlikte satın alma şartı

TIE IN SHEAVES : English Turkish

v. demet yapmak, demetlemek

TIE IT UP : English Turkish

v. işi bitirmek

TIE LINE : English Turkish

özel bir şube veya kolda telefonları birbirine irtibatlayan iletişim hattı

TIE ON A PILE : English Turkish

v. kazığa bağlamak

TIE ONE'S TONGUE : English Turkish

ir kimsenin dilini bağlamak, bir kimsenin ağzını kapatmak, konuşmamak

TIE ONESELF INTO KNOTS : English Turkish

kendini düğümlerle bağlamak, belaya bulaşmış olmak, zor bir durumda olmak

TIE PIN : English Turkish

firkete, dekoratif topluiğne, bir kimsenin boyunbağını veya kravatını bir yerde tutmak için kullanılan dekoratif topluiğne

TIE ROD : English Turkish

n. bağlantı çubuğu, vagonları bağlayan çubuk

TIE THE KNOT : English Turkish

ilmeği bağlamak, evlenmek, evli olmak

TIE UP : English Turkish

erabere kalmak, berabere bırakmak, şarta bağlamak, ilişki kurmak, bloke etmek

TIE UP IN A BUNCH : English Turkish

v. demet yapmak, demetlemek

TIEBACK : English Turkish

n. perdeleri bağlamak için kurdela

TIEBREAKER : English Turkish

n. eşitliği bozan oyun veya sayı (müsabakalarda)

TIED : English Turkish

adj. bağlanmış, bağlı, borç veren ülkeden satın alma şartı getiren

TIED AID : English Turkish

ağlı yardım, veren ülkenin ürünlerini almak koşuluyla bir diğer ülkeye bir ülke tarafından verilen ekonomik yardım, ihracat pazarını desteklemek için dış destek

TIED HOUSE : English Turkish

elli bir marka içki satan bar

TIED IN : English Turkish

ağlanmış, iliştirilmiş, eklenmiş, tutturulmuş