Multilingual Turkish Dictionary

English

English
TIROS : English Turkish

n. Dünya üzerindeki bulut örtüsünün resmini gönderen bir dizi uydunun adı

TIRTOFF : English Turkish

n. bir soyadı; Romain de Tirtoff (
1990, "Erte" olarak bilinen), Rus asıllı Fransız ressam ve kostüm tasarımcısı

TIS : English Turkish

o, onun

TISANE : English Turkish

n. ıhlamur suyu

TISELIUS : English Turkish

n. Arna Tiselius (
71), İsveçli biyokimyacı, koloid ayrışma üzerine çalışmalarından ötürü 1948 Nobel Kimya Ödülü sahibi

TISHRI : English Turkish

n. Yahudi takviminin ilk ayı

TISSUE : English Turkish

n. doku, ince kumaş, ince kâğıt, kopya kağıdı, kâğıt mendil, kâğıt peçete, tuvalet kâğıdı, ağ

TISSUE ANALYSIS : English Turkish

doku analizi, bir bebeğin babasının kim olduğuna karar vermek için hücrelerin kontrol edilmesi

TISSUE PAPER : English Turkish

ince kâğıt, kopya kâğıdı

TIT : English Turkish

n. baştankara, meme, meme ucu, meme başı

TIT FOR TAT : English Turkish

kısasa kısas, aynen karşılık

TITAN : English Turkish

n. dev [mit.], büyük ve kuvvetli kimse, titan [mit.]

TITANATE : English Turkish

n. titanit asit tuzu (Kimya)

TITANESS : English Turkish

n. süper kadın

TITANIC : English Turkish

n. titanik

TITANIC : English Turkish

adj. dev gibi, titanyum ile ilgili

TITANIUM : English Turkish

n. titanyum, titan [kim.]

TITBIT : English Turkish

n. en iyi kısım, en iyi lokma, güzel parça

TITCH : English Turkish

n. (İngiliz Argosu) ufaklık, ufak kimse, küçük kimse, minicik kimse, tich

TITCHY : English Turkish

adj. (İngiliz Argosu) çok küçük; minik

TITER : English Turkish

n. bir solüsyondaki reksiyonun tamamlanması için gereken madde miktarı (Kimya)

TITFER : English Turkish

n. (İngiliz İngilizcesi) şapka

TITHABLE : English Turkish

adj. vergilendirilebilir

TITHE : English Turkish

n. onda bir, ondalık vergi, aşar vergisi

TITHE : English Turkish

v. aşar vergisi vermek, onda bir oranında vergi koymak