Multilingual Turkish Dictionary

English

English
TOPER : English Turkish

n. içkici, ayyaş, alkolik

TOPFLIGHT : English Turkish

adj. seçkin, birinci sınıf, en iyi

TOPFLIGHTER : English Turkish

n. en iyisi, üstât

TOPGALLANT : English Turkish

n. babafingo

TOPHUS : English Turkish

n. anormal mineral katman (Tıp)

TOPIARY : English Turkish

n. ağaç budama sanatı, budama sanatı

TOPIC : English Turkish

n. konu, mesele, mevzu, söz konusu, tema

TOPIC FOR DISCUSSION : English Turkish

toplantı konusu, toplantı başlığı, ilgilenilen konu/başlık, alakadar olunan mesele

TOPIC OF CONVERSATION : English Turkish

görüşmenin konusu, ilgilenilen konu/başlık, alakadar olunan mesele

TOPIC OF INTEREST : English Turkish

n. merak konusu, bir insanın ilgisini çeken konu

TOPIC OF THE DAY : English Turkish

günün konusu

TOPIC UNDER DISCUSSION : English Turkish

tartışılan konu, eldeki mesele

TOPICAL : English Turkish

n. konulu film

TOPICAL : English Turkish

adj. yerel, lokal, yöresel, mahalli, güncel, aktüel, konuyla ilgili, konulu

TOPICAL COLORS : English Turkish

n. yöresel renkler

TOPICAL SUBJECTS : English Turkish

aktüel meseleler, güncel konular, genel konular, günlük meseleler

TOPICALITY : English Turkish

n. güncellik, aktüalite, yöresellik

TOPICALLY : English Turkish

adv. güncel bir tarzda, güncel konularla alakalı; yerel olarak, lokal olarak, bölgesel olarak

TOPKNOT : English Turkish

n. tepe, topuz, sorguç, ibik

TOPLESS : English Turkish

adj. üstsüz, tepesiz

TOPLESSNESS : English Turkish

n. üstsüzlük, vücudun üst kısmını açıkta bırakarak teşhir etme

TOPLINE : English Turkish

n. bir filmdeki başrol oyuncusu, filmin yıldızı (ismi rol dağılım listesinde en üstte yer görünen)

TOPLINER : English Turkish

n. seçkin kimse, önemli kimse, ileri gelen

TOPMAN : English Turkish

n. gözcü, bir gemi direğinin en tepesinde yükseltilmiş bir platformda duran denizci

TOPMAST : English Turkish

n. gabya çubuğu