Multilingual Turkish Dictionary

English

English
TRUNK CALL : English Turkish

şehirlerarası konuşma

TRUNK HOSE : English Turkish

kısa bol pantolon (
yy.)

TRUNK LINE : English Turkish

ana hat, şehirlerarası telefon hattı

TRUNK ROAD : English Turkish

anayol

TRUNK ROUTE : English Turkish

n. ana rota

TRUNK SHOW : English Turkish

diyar diyar dolaşan satılık nesneler kolleksiyonu

TRUNKFUL : English Turkish

n. bir bavula sığacak miktar

TRUNKLESS : English Turkish

adj. sapsız veya gövdesiz; bagajsız (otmobil); gövdesiz (heykel)

TRUNKLOAD : English Turkish

n. bir kamyonun taşıyabileceği yük miktarı, bir kamyona sığan yük miktarı

TRUNKS : English Turkish

n. mayo, kısa don, şort

TRUNNION : English Turkish

n. top muylusu

TRUSS : English Turkish

n. demet, bağ, destek, takviye iskeleti, köprü makası, fıtık bağı, kasık bağı

TRUSS : English Turkish

v. bağlamak, demet yapmak, destek koymak, asmak, ipe çekmek

TRUSS BRIDGE : English Turkish

n. çatkılı köprü

TRUSS UP : English Turkish

elini ayağını bağlamak

TRUSSER : English Turkish

n. saman balyası bağlayan kimse; fıçı veril saran kimse; çiçek salkımları veren bitki; çiçek demeti bağlayan kimse; deste yapan kimse

TRUST : English Turkish

n. güven, itimat, kredi, ümit, emanet, inanma, sorumluluk, tröst, güvenilir kişi

TRUST : English Turkish

v. güvenmek, inancı olmak, itimat etmek, emanet etmek, inanmak, ummak, veresiye vermek, kredi vermek

TRUST AGREEMENT : English Turkish

güven anlaşması, emanet anlaşması, bir emanetçinin hak ve sorumluluklarını detaylandıran anlaşma

TRUST COMPANY : English Turkish

tröst şirketi, yatırım ortaklığı, yatırım danışmanlığı şirketi [amer.]

TRUST DEED : English Turkish

vekâletname, yediemin sözleşmesi

TRUST FUND : English Turkish

tröst fonu, vakıf fonu

TRUST LETTER : English Turkish

güven mektubu, bir emanetçi ile bir varlığın depozit yatırıldığını gösteren döküman

TRUST RELATIONSHIP : English Turkish

güven ilişkisi, emanetçi ile hak sahibi arasındaki ilişki; güvenilebilirlik ve itimat ilişkisi

TRUST SMB. TO DO SMTH : English Turkish

v. yapabileceğine inanmak