English
TUN : English Turkish
n. şarap fıçısı (1145 lt.), bira fıçısı (1145 lt.)
TUNA : English Turkish
n. tonbalığı
TUNA FISH : English Turkish
n. tonbalığı
TUNA SALAD : English Turkish
ton balığı salatası, küçük ton blığı dilimleri
TUNABILITY : English Turkish
n. akort edilebilirlik, bir standartla uyumlu olması veya iyi çalışabilmesi için ayarlanabilirlik; akort edilebilir olma durumu
TUNABLE : English Turkish
adj. akort edilebilir
TUNABLY : English Turkish
adv. akort edilmiş bir tarzda, akort edilebilir bir tarzda, bir standartla uyumlu olması veya iyi çalışabilmesi için ayarlanabilir bir şekilde
TUNDRA : English Turkish
n. tundra, bozkır, çok büyük ve ağaçsız kutupsal (arktik) bölge (örneğin Sibirya'da, kuzey Kanada'da, ve Lapland'da bulunan)
TUNE : English Turkish
n. melodi, ezgi, nağme, akort, uyum, ahenk, istasyon ayarı (radyo), makam
TUNE : English Turkish
v. akort etmek, uydurmak, ayarlamak, istasyona ayarlamak (radyo), akortlu olmak, uyumlu olmak, yoluna koymak
TUNE IN : English Turkish
istasyon bulmak (radyo)
TUNE TO : English Turkish
v. istasyona ayarlamak (radyo), hazırlanmak (uçuş vb.), sesini yükseltmek
TUNE UP : English Turkish
akort etmek, uydurmak, şarkı söylemeğe başlamak
TUNEABLE : English Turkish
adj. akort edilebilirlik, bir standartla uyumlu olması veya iyi çalışabilmesi için ayarlanabilirlik; ahenkli, uyumlu (Arkaik)
TUNEFUL : English Turkish
adj. uyumlu, ahenkli, hoş, güzel sesli
TUNEFULLY : English Turkish
adv. melodik bir şekilde, ahenkle, müzikal bir tarzda, uyumlu bir tarzda
TUNEFULNESS : English Turkish
n. ahenklilik, ahenkli olma özelliği
TUNELESS : English Turkish
adj. ahenksiz, uyumsuz, nağmesiz, sessiz
TUNELESSLY : English Turkish
adv. ahenksiz bir şekilde, uyumsuz bir şekilde, müzikal olmayan bir şekilde, uyumsuz bir şekilde; ahenksiz bir tarzda
TUNER : English Turkish
n. akortçu, akort düdüğü, kanal arayıcı [tv], istasyon arayıcı (radyo)
TUNESMITH : English Turkish
n. güfteci, şarkı sözü yazarı, müzik bestecisi, müzikal bestecisi (Argo)
TUNGSTATE : English Turkish
n. tungstat
TUNGSTEN : English Turkish
n. tungsten, volfram
TUNGSTEN LAMP : English Turkish
tungsten lamba, tungstenden yapılmış bir lamba teli olan akkor ampul türü
TUNGSTEN STEEL : English Turkish
tungsten çelik, çelik ve tugstenden yapılan metal alaşım
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani