Multilingual Turkish Dictionary

English

English
UNCHRISTIAN : English Turkish

adj. hristiyanlığa aykırı, hristiyan olmayan, uygunsuz

UNCHURCH : English Turkish

v. afaroz etmek, kiliseden kovmak; kilise ayrıcalıklarını iptal etmek

UNCIA : English Turkish

n. antik Roma'da para birimi; ağırlık birimi

UNCIAL : English Turkish

adj. yuvarlak majiskül harflerle yazılmış

UNCIAL : English Turkish

n. yuvarlak majiskül harf

UNCIFORM : English Turkish

adj. kancalı, çengelli, kanca şeklinde olan

UNCINAL : English Turkish

adj. bir kancaya benzeyen, kanca şeklinde olan

UNCINARIASIS : English Turkish

n. kancalıkurt hastalığı, ağızlarının kenarında kanca benzeri yapılar olan parazitik kurtçukların neden olduğu hastalık (Pataloji)

UNCINATE : English Turkish

adj. kancalı, çengelli, kanca şeklinde olan (Biyoloji)

UNCIRCUMCISED : English Turkish

adj. sünnetsiz, musevi olmayan

UNCIRCUMCISED PERSON : English Turkish

sünnetsiz erkek, penisinin üstündeki deri parçası alınmamış erkek

UNCIRCUMSPECT : English Turkish

adj. dikkatsiz, tedbirsiz, ihtiyatlı olmayan, ihtiyatsız, tedbirli olmayan, tedbirsiz, dikkatsiz, gafil, uyanık olmayan

UNCIRCUMSPECTLY : English Turkish

adv. dikkatsiz bir şekilde, tedbirsiz bir şekilde; uygun dikkat ve tedbirden yoksun, ihtiyatsız bir tarzda

UNCIRCUMSTANTIAL : English Turkish

adj. tesadüfi olmayan, duruma bağlı olmayan, şans eseri meydana gelmeyen

UNCIVIL : English Turkish

adj. nezaketsiz, kaba

UNCIVILISED : English Turkish

adj. medenileşmemiş, ilkel, kültürsüz, eğitimsiz, hoyrat, kaba, görgüsüz, arıtılmamış, ham (ayrıca uncivilized)

UNCIVILIZED : English Turkish

adj. medeniyetsiz, barbar, vahşi

UNCIVILLY : English Turkish

adv. medeni olmayan bir şekilde, kültürsüz bir şekilde, nezaketsiz bir şekilde, saygısız bir şekilde

UNCLAD : English Turkish

adj. çıplak, giyinmemiş

UNCLAIMED : English Turkish

adj. sahibi çıkmamış, sahipsiz, isteyen olmamış

UNCLAIMED GOOD : English Turkish

n. sahipsiz mal

UNCLARIFIED : English Turkish

adj. açıklığa kavuşturulmamış, aydınlatılmamış, açıklanmamış, ortaya çıkarılmamış, çözülmemiş

UNCLARITY : English Turkish

n. bulanıklık, belirsizlik, muğlaklık

UNCLASHING : English Turkish

adj. çelişkili olmayan, tutarsız olmayan, karşı olmayan, zıt olmayan

UNCLASP : English Turkish

v. bırakmak (el), açmak (toka)