Multilingual Turkish Dictionary

English

English
UNDER A STRAIN : English Turkish

askı altında, basınç altında, gerginleşmiş, gerilmiş

UNDER ADVICE : English Turkish

önerilere göre, tavsiyelere göre, uyarıya göre

UNDER ADVISEMENT : English Turkish

tartışma altında, müzakere altında,
ın tavsiyesi altında

UNDER AGE : English Turkish

yaş altı, çok genç, ufaklık

UNDER AN OBLIGATION : English Turkish

ir yükümlülük altında, bir şey için söz vermiş, borçlu

UNDER ARMS : English Turkish

silahlar altında, silahlanmış, silahlarla donatılmış

UNDER ARREST : English Turkish

tutuklu

UNDER BARE POLES : English Turkish

yelkenleri açmadan, yelkenler inik olarak

UNDER CANVAS : English Turkish

yelken açmış, çadırda

UNDER CERTAIN CONDITIONS : English Turkish

elirli şartlar altında, spesifik koşullar altında, kesin şartlarda

UNDER COLOR OF : English Turkish

ahanesiyle

UNDER COMPULSION : English Turkish

askı altında, zorla

UNDER CONSIDERATION : English Turkish

üzerinde düşünülen

UNDER CONSTRAINTS : English Turkish

askı altında, zorlama altında, zorla, cebren, seçeneği olmaksızın, durum ne ise o olduktan sonra

UNDER CONSTRUCTION : English Turkish

inşa halinde

UNDER CONTROL : English Turkish

kontrol altında, otorite altında, nüfuzu altında, komutası altında

UNDER COVER : English Turkish

örtülü, gizli

UNDER COVER OF : English Turkish

adv. perdesi altında, yararlanarak

UNDER COVER OF NIGHT : English Turkish

gecenin örtüsü altında, karanlık tarafından gizlenmişken

UNDER COVER OF THE NIGHT : English Turkish

gecenin örtüsü altında, geceleyin, gecenin karanlığı tarafından gizlenmiş, sinsice

UNDER DIRECTION OF : English Turkish

-ın idaresinde,
ın yönetimi altında,
tarafından yönetilen (oyun, film, vb.);
tarafından bilgilendirilen,
tarafından öğretilen

UNDER DISCUSSION : English Turkish

tartışma altında, tartışılan, çekişilen, müzakere edilen

UNDER DURESS : English Turkish

askı altında, zorlama altında, şantaj altında, zorla, mecburen, seçeneği olmaksızın

UNDER ESCORT : English Turkish

eskort altında, refakatçi ile, eşlik edilen

UNDER FALSE PRETENSES : English Turkish

adv. yalan beyanla, yalandan