English
UNDERLINE : English Turkish
v. altını çizmek, vurgulamak
UNDERLING : English Turkish
n. ast, başkasının emrindeki kimse
UNDERLYING : English Turkish
adj. belli başlı, temel, esas, altında yatan, öncelikli
UNDERMANNED : English Turkish
adj. personeli az olan, eksik adamlı
UNDERMENTIONED : English Turkish
adj. aşağıda belirtilen
UNDERMINE : English Turkish
v. altını kazmak, baltalamak, sarsmak
UNDERMINE A PROCESS : English Turkish
ir işlemi baltalamak, bir işlemi sabote etmek, bir işlemi parçalayıp dağıtmak
UNDERMINE AN ABILITY : English Turkish
ir beceriyi baltalamak, bir hüneri sabote etmek, bir ustalığın altını kazmak, bir kabiliyete zarar vermek
UNDERMINE AN EFFORT : English Turkish
ir çabayı baltalamak, bir girişimi sabote etmek
UNDERMINER : English Turkish
n. baltalayan veya sabote eden kimse veya şey; sabotajcı, huzur bozucu, yıkıcı, elaltından yöntemlerle zayıflatan kimse
UNDERMINING : English Turkish
n. altını kazma; yavaşça veya aşama aşama zayıflamasına veya zarar görmesine sebep olma
UNDERMINING THE FOUNDATIONS OF : English Turkish
-ın temellerini sabote etme, temelini imha etme, temellerinin altını kazma, kaynağı kurumu tüketme, kökünü kazıma
UNDERMOST : English Turkish
adj. en alttaki, en aşağıdaki
UNDERNEATH : English Turkish
prep. altına, altında, altından
UNDERNEATH : English Turkish
adv. altına, altında, altından, alt
UNDERNET : English Turkish
n. İnternette iletim kanallarına ait en büyük sistem (kullanıcıları pek çok sunucu yoluyla dünya geneline bağlar)
UNDERNOURISH : English Turkish
v. yetersiz beslemek
UNDERNOURISHED : English Turkish
adj. yetersiz beslenmiş, gıdasız kalmış
UNDERNOURISHMENT : English Turkish
n. yetersiz beslenme, gıdasızlık
UNDERNUTRITION : English Turkish
n. yetersiz beslenme, yiyeceklerden yeterli besini alamamaktan kaynaklanan yetersiz beslenme
UNDEROFFICIAL : English Turkish
n. küçük memur, ast rütbeli memur
UNDERPAID : English Turkish
adj. hakkettiğinden veya gerekenden az ödeme yapılan
UNDERPANTS : English Turkish
n. don, külot
UNDERPART : English Turkish
n. alt parça, altında olan parça, altında olan kısım
UNDERPASS : English Turkish
n. alt geçit, yeraltı geçidi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani