English
WALLOON : English Turkish
n. Valon, Valon dili
WALLOP : English Turkish
n. dayak, sert darbe, heyecan
WALLOP : English Turkish
v. dövmek, çok kötü dövmek, sert vurmak, mahvetmek, yenmek, bata çıka yürümek, fokurdamak
WALLOPER : English Turkish
n. açık ara galip gelen; çok aşırı darbe vuran; büyük yalan, kocaman yalan; polis memuru (Argo)
WALLOPING : English Turkish
adj. kocaman, kuyruklu (yalan vs.)
WALLOPING LIE : English Turkish
n. kuyruklu yalan
WALLOW : English Turkish
n. yuvarlanma (içinde), çamurlu çukur
WALLOW : English Turkish
v. yuvarlanmak, çamurda yuvarlanmak
WALLOW IN MONEY : English Turkish
para içinde yüzmek
WALLOW IN PLEASURE : English Turkish
v. zevk içinde yaşamak
WALLOW IN VICE : English Turkish
v. sefahat içinde yaşamak
WALLOWS IN THE MIRE : English Turkish
çamurda debelenmek, çamur içinde yuvarlanmak (özellikle de domuz gibi hayvanlar için); belli bir ruh veya duygu hali içinde olmak (özellikle kendine acıma veya umutsuzluk)
WALLPAPER : English Turkish
n. duvar kâğıdı
WALLPAPER : English Turkish
v. duvar kağıdı kaplamak, duvar kâğıdı ile kaplamak
WALLPAPERED : English Turkish
adj. duvar kâğıtlı, duvar kâğıdı kaplı, dekoratif duvar kâğıdıyla kaplı
WALLPAPERER : English Turkish
n. duvar kâğıtçısı, duvar kâğıdı döşemecisi, duvar kâğıdı yapıştıran kimse
WALLS HAVE EARS : English Turkish
duvarların kulağı var, yerin kulağı var, mutlaka kulak misafirliği yapan birileri vardır, gizlice dinleyen birileri her zaman vardır, bir sır er ya da geç açığa çıkar
WALLS OF JERICHO : English Turkish
Jericho'nun duvarları, antik Jericho şehrini çevreleyen surlar
WALLY : English Turkish
n. (Britanya Argosu) aptal kimse, şapşal kimse, avanak, budala
WALMART® : English Turkish
n. Wal-Mart, Wal-Mart mağazalar şirketi, dünyadaki en büyük perakende şirketi olan önde gelen ABD indirimli magazalar şirketi (1962'de Sam Walton tarafından kurulan)
WALNUT : English Turkish
n. ceviz, ceviz ağacı, ceviz tahtası
WALPURGIS NIGHT : English Turkish
30 Nisan gecesi, 1 Mayıs'tan önceki gece (Ortaçağ Almanya'sı kültüründe bu gecede büyücüler bir araya gelip tanışırlardı); kâbus gibi görünen çılgın şenlik etkinlik veya durum
WALRUS : English Turkish
n. mors [zool.], denizayısı
WALRUS MOSTACHE : English Turkish
n. palabıyık
WALRUS MOUSTACHE : English Turkish
n. palabıyık, posbıyık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani