English
WATER CREATURES : English Turkish
su yaratıkları, suda yaşayanlar, suda yetişen hayvan veya bitkiler
WATER CURE : English Turkish
n. hidroterapi, su kürü
WATER DESALINATION : English Turkish
su desalinasyonu, suyun tuzunun giderilmesi, suyun tuzsuzlaştırılması, suyun tatlandırılması, deniz suyundaki tuzluluğun giderilmesi süreci
WATER DISCIPLINE : English Turkish
su disiplini, su sınırlaması, su azlığı nedeniyle içme suyunda yapılan kısıtlama
WATER DISPENSER : English Turkish
n. su dağıtıcısı, su sebili, suyu dağıtan cihaz
WATER DOG : English Turkish
yüzücü köpek, su köpeği, su kuşları yakalamak üzere eğitilmiş köpek (Zooloji); yağmur habercisi küçük değişken bulut; deniz kurdu, denizci, tecrübeli gemici; su faresi, suda olmaktan hoşlanan kimse, suya girmekten zevk alan kimse
WATER DOWN : English Turkish
su katmak, sulandırmak
WATER DRAWER : English Turkish
su çekicisi, su çıkarıcısı, su kovası, kuyudan su çekmek için kullanılan kap; yoksul, muhtaç, sefil, züğürt
WATER DRAWING : English Turkish
su çekme, su pompalama
WATER ENGINE : English Turkish
n. su motoru, yangın aracı, yangın makinesi, yangın söndürücü motor; su çıkarma motoru; su tarafından hareket ettirilen motor
WATER FEATURE : English Turkish
n. su çeşmesi, su fıskiyesi, su havuzcuğu
WATER FLUORIDATION : English Turkish
su florlama, suya flor katma, diş sağlığını arttırmak için suya flor katılması
WATER FOUNTAIN : English Turkish
su çeşmesi, soğuk içme suyunu dağıtan aparat, içme suyu çeşmesi
WATER GAGE : English Turkish
n. şamandra, su seviyesi göstergesi, su terazisi
WATER GAS : English Turkish
n. su gazı, hava gazı, aşırı sıcak ve mavimsi alevle yanan ve diğer bazı gazlar ile hidrojen ve karbon monoksit karışımı olan renksiz zehirli bir gaz
WATER GATE : English Turkish
su seti, su kapağı, bent kapağı, baraj, set kapısı
WATER GAUGE : English Turkish
n. şamandra, su seviyesi göstergesi, su terazisi
WATER GLASS : English Turkish
su bardağı, sualtı gözlem borusu, su saati, sodyum silikat, su seviyesi camı
WATER GRUEL : English Turkish
n. yulaf lâpası
WATER GUN : English Turkish
su tabancası
WATER HEATER : English Turkish
şofben, su ısıtıcı
WATER HOLE : English Turkish
su birikintisi, su göledi, su çukuru, büyük yağmur suyu birikintisi
WATER HOSE : English Turkish
n. hortum
WATER JUG : English Turkish
su sürahisi, su testisi, su taşıyıcı kap, su saklamak için kullanılan kap
WATER JUMP : English Turkish
su bendi, su engeli; suya atlama, sudan atlama
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani