Multilingual Turkish Dictionary

English

English
WATER UNDER THE BRIDGE : English Turkish

köprünün altından çok sular geçti, zamanla çok şey değişti, geçmişte olanlar unutuldu, üzerinden çok zaman geçti

WATER VAPOR : English Turkish

su buharı, gaz halindeki su, buhar halindeki su

WATER VOLE : English Turkish

su sıçanı

WATER WHEEL : English Turkish

dolap

WATER WINGS : English Turkish

yüzme kollukları, kolluklar

WATER-BORNE : English Turkish

su üzerinde yüzen, suda yüzen, su yolu ile taşınan, suda kayan

WATER-COLORIST : English Turkish

sulu boya ressamı, sulu boya ile resim yapan ressam

WATER-COOLED : English Turkish

su soğutmalı, su ile soğutulmuş, suda soğutulmuş

WATER-FOWL : English Turkish

su kuşu, su kuşları, suda yaşayan kuşlar

WATER-LOGGED : English Turkish

suya doymuş, suya doyurulmuş, suya batırılmış, içi su ile dolu

WATER-SOLUBLE : English Turkish

adj. suda eriyen, suda çözünen, suda çözünür, suda erir

WATERAGE : English Turkish

n. su yüzeyinden taşıma, su üzeri rotalardan taşıma sistemi; su üzeri rotalardan taşıma bedeli

WATERBED : English Turkish

n. su yatağı, içi su ile dolu yatak

WATERBIRD : English Turkish

n. su kuşu, tatlı suya yakın yaşayan kuş türü

WATERBORNE : English Turkish

adj. içme suyu ile geçen, suya iniş yapmış, deniz yolu ile taşınan

WATERBORO : English Turkish

n. Maine (ABD) eyaletinde bir kasaba

WATERBURY : English Turkish

n. Connecticut ve Vermont'ta (ABD) şehirler

WATERCART : English Turkish

n. su arabası, suda depo veya tank taşıyan araba (özellikle de satış amaçlı tatlı su)

WATERCOLOR : English Turkish

n. suluboya, suluboya resim

WATERCOLORIST : English Turkish

n. suluboya ressamı

WATERCOLOUR : English Turkish

n. suluboya, suluboya resim

WATERCOLOURIST : English Turkish

n. suluboya ressamı

WATERCOURSE : English Turkish

n. çay, dere, nehir yatağı, suyolu

WATERCRAFT : English Turkish

n. deniz uçağı

WATERCRESS : English Turkish

n. su teresi