Multilingual Turkish Dictionary

English

English
WATERWHEEL : English Turkish

n. su çarkı, su dolabı, su akışıyla dönerek enerji üreten çark

WATERWINGS : English Turkish

n. su kanatları, yüzme kanarları, yüzücünün kolları etrafına sarılı ve hava dolu yüzme desteği, yüzen kişinin kollarına bağlanan şişkin destek kanatları

WATERWORKS : English Turkish

n. su şebekesi, su oyunları, gözyaşı, yağmur

WATERY : English Turkish

adj. su ile ilgili, su dolu, sulu, sulak, sırsıklam, ıslak, yaşlı, yağmur yağacak gibi, su gibi, tatsız, yavan, soluk, sudan, sıkıcı

WATERY EYES : English Turkish

sulu gözler, fersiz ve renksiz gözler

WATERY SKY : English Turkish

n. yağmur yağacak gibi hava

WATERY SOUP : English Turkish

sulu çorba, cıvık çorba, kötü çorba, çok su konulmuş çorba

WATS : English Turkish

geniş alan telefon servisi, sabit yerlerde sabit fiyatla düşük hacimli uzun mesafeli telefon hizmeti

WATSON : English Turkish

n. bir erkek ismi; bir soyadı; James Dewey Watson (1928 doğumlu), 1962 Nobel Tıp Ödülü'nü kazanan Amerikalı biyokimyacı; John Christian Watson (
1941), Şili asıllı Avustralyalı devlet adamı

WATT : English Turkish

n. bir soyadı; James Watt (
1819), buhar motorunu geliştiren ve beygirgücü ifadesini literatüre kazandıran İskoç mucit

WATT : English Turkish

n. vat

WATTAGE : English Turkish

n. vat miktarı

WATTEAU : English Turkish

n. bir soyadı; Antoine Watteau (
1721), Rococo tarzıyla tanınan Fransız ressam

WATTEAU : English Turkish

adj. Antoine Watteau'ın resimlerindeki görüntülere benzeyen; boyun çizgisinden eteğe doğru gittikçe azalan pileleri olan (kadın kıyafetlerinde); arka tarafındaki geniş kısmı yukarı doğru kıvrık olan ve dekorasyon için çiçekler takılan (şapkaların)

WATTLE : English Turkish

v. sepet örgüsü yapmak, çubuklarla örmek

WATTLE : English Turkish

n. sepet örgüsü, bir tür akasya, sarkık gerdan (hindi vb.)

WATTLE AND DAUB : English Turkish

çubuk ve harç, çamur veya balçıkla kaplı yapı malzemesi (bazen kireç, gübre ve saman da içerir)

WATTLED : English Turkish

adj. ibikli, dallı, kamışlı, boğazından veya çenesinden etli ve buruşuk deri parçası sarkan

WATTLES : English Turkish

n. kamış, saz

WATTLESS : English Turkish

adj. vatsız, (Elektrik) elektriksiz, elektrik gücü olmayan (kendisini yaratan elektromotif gücünden faz olarak 90 derece farklı olan yönlendirici akım bileşeniyle ilgili; yarattığı akım kendisinden faz olarak 90 derece farklı olduğundaki elektromotif güç veya bileşen ile ilgili)

WATTMETER : English Turkish

n. vatmetre

WAUGH : English Turkish

n. bir soyadı; Evelyn Waugh (
1966), İngiliz yazar; Alec Waugh (
1981), İngiliz yazar; Arthur Waugh (
1943), İngiliz edebiyat eleştirmeni; Frederick Judd Waugh (
1940), Amerikalı ressam ve kitap resimleri çizeri

WAUL : English Turkish

v. miyavlamak

WAV : English Turkish

"Windows Wave (Windows Dalgası)", internet üzerinden ses dağıtımı amaçlı olarak kullanılan IBM uyumlu kişisel bilgisayar ses dosyası formatı

WAV EXTENSION : English Turkish

WAV uzantısı, dijital ses verisi içeren ve IBM ve Microsoft standartını kullanan bir dosya uzantısı