Multilingual Turkish Dictionary

English

English
WAX BEAUTIFUL : English Turkish

v. güzelleşmek

WAX BITE : English Turkish

mum ısırığı, (Dişçilik) dişlerin ne kadar iyi kapandığını ölçme işlemi (kişi bir mum tabakasını ısırır ve mum üzerinde ısırık izi bırakır)

WAX CANDLE : English Turkish

mum, ışık sağlamak için eriyen madde

WAX CLOTH : English Turkish

n. mumlu bez, mumlanmış bez, mum sürülmüş bez, muşamba (genellikle masa örtüsü olarak kullanılır)

WAX DOLL : English Turkish

n. mum bebek, güzel ama ifadesiz yüzlü kimse

WAX FAT : English Turkish

v. şişmanlamak, tombullaşmak

WAX MUSEUM : English Turkish

almumu müzesi, ünlü insanların balmumundan heykellerinin sergilendiği müze

WAX PAPER : English Turkish

yağlı kâğıt

WAX REPLICA : English Turkish

mumlu replika, mumlu taklit, mumla yapılan kopya

WAX STRONG : English Turkish

v. güçlenmek, kuvvetlenmek

WAXCLOTH : English Turkish

n. muşamba, mumlu bez

WAXEN : English Turkish

adj. balmumundan yapılmış, mumlu, mum gibi, kolay şekil alan

WAXER : English Turkish

n. mumlayan, cilalayan, mum tatbik eden kimse

WAXHEAD : English Turkish

n. (Avustralya Argosu) sörfçü, sörf panosuyla okyanus dalgalarında sörf yapmaya meraklı kimse

WAXIE : English Turkish

n. (Avustralya Argosu) sörfçü, sörf panosuyla okyanus dalgalarında sörf yapmaya meraklı kimse

WAXING : English Turkish

n. balmumu

WAXLIKE : English Turkish

adj. mumumsu, mum gibi, muma benzer, muma benzeyen, mum benzeri

WAXPAPER : English Turkish

n. mumlu kâğıt, parafinli kâğıt, yağlı kâğıt, su geçirmez olsun diye parafinle kaplanmış yarı saydam kâğıt

WAXWING : English Turkish

n. ipek kuyruk, ipek kuyruk kuşu, kuzey yarımküreye özgü ve sorguçlu başları ve tüylerinin mum gibi kırmızı uçları olan gri kahverengi kuş türlerinden biri

WAXWORK : English Turkish

n. balmumu heykel, mum bebek, balmumu işi

WAXWORKS : English Turkish

n. balmumu heykeleri müzesi

WAXY : English Turkish

adj. balmumu gibi, mumlu, kolay şekil alan, öfkeli, sinirli

WAXY LIVER : English Turkish

n. bir karaciğer hastalığı

WAY : English Turkish

n. yol, yön, taraf, gidişat, mesafe, tarz, usul, yöntem, yapılış şekli, gelenek, davranış, davranış tarzı, bakım, durum, iş alanı, civar

WAY BACK : English Turkish

dönüş yolu, dönüş